Bir gün dostlar kıskançlıkların inkârından (Veliliği, dervişliği kabul etmeyenler) ve zıt gidenlerin
yermelerinden şikâyet ettiler.
Mevlana Hazretleri buyurdu ki:
Hazreti Musa’ya (Selam
onun üzerine olsun), heybetli ve gürbüz beş kişi düşmanlık etti.
Musa, tahammül ve sabretti.
Nihayet Tanrı Hazretleri beşinin de kökünü kazıdı ve hepsi Musa’ya
yenildiler.
Onlardan biri Karun’du.
O, mal kuvvetiyle terbiyesizlik ediyordu, fakat (Biz onu eviyle birlikte
yere soktuk) (Kasas suresi 81) ayetinde olduğu gibi yok olup yere battı.
İkincisi Samiri idi.
Bu da ilmiyle münakaşada bulunmuştu.
Sonunda (Fakat
onu unuttu) (Taha suresi 88 ) ayetinde olduğu gibi atıldı. (Bildiği her şeyi unuttu)
Üçüncüsü de Bel’ham idi.
O da Zühtü (Her
türlü zevke karşı koyarak ibadet etmek) ile övünüyordu.
Hayvan şekline girme illetine tutuldu.
Köpek şekline sokularak Musa’nın kapısının köpeği oldu.
Dördüncüsü Üc b. Anak’tı
Bu da kuvvetine ve cüssesine güvenerek Musa ile mücadele ediyordu,
Sonunda Musa’nın elinde yok oldu.
Beşincisi lanetlenmiş firavun’du.
O da Mısır ülkesi ve nehirleriyle övüyor ve kumandanlık ediyordu.
Fakat suda boğulup Musa’nın asker öldürmekliği ile yok oldu.
Böylece Peygamberlerin ve Velilerin düşmanları kıyamet gününe kadar
faaliyettedir ve az da değillerdir.
Bununla beraber imtihan içinde imtihan daima kalacaktır.(İşte bu aziz olan (Ve her
şeyi) pekiyi bilen Allah’ın takdiridir) (En’am suresi 96)
ŞİİR:
“ Ey
oğul, kapının çavuşu oldum diyen için imtihan içinde imtihan vardır.
O
halde her devirde peygamberin makamında oturan bir veli vardır.
Bu
imtihan da kıyamete kadar sürecektir ”
Kuran’ı Kerim’deki (Her
millet için mutlaka bir uyarıcı bulunmuştur.) (Fatır suresi 24) ayetini hatırda tut.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E.B. yay. 489
***
Neler öğrendik:
1. Bize düşmanlık edenlere
karşı Tanrı’ya dayanmamız, eziyetlerine katlanmamız, çalışmalarımıza devam edip
Tanrı takdirini beklemek ve kabul etmek için kendimizi hazır etmemiz
gerektiğini öğrendik.
2. Malından kuvvet alıp
terbiyesizlik edilebileceğini öğrendik.(Karun gibi)
3. Bilgisine güvenenin
bilgilerini unutabileceğini sahrada delicesine gezip ölebileceğini öğrendik. (Samiri gibi)
4. Çok ibadetine
güvenenlerin insan kılığından çıkabileceğini öğrendik. ( Bel’am gibi)
5. Kuvvet ve cüssesine
güvenenlerin iştahı kesildiği zaman gücü ve cüssesini kalamayacağını öğrendik.
(Üc. b.Anak gibi her gün 7 fırın ekmek yerken 7 lokma yiyemez duruma gelmesi)
6. Makamının gücüne
güvenenlerin güvenin tedbirsizliği ile yok olacağını öğrendik. (Firavun gibi)
7. Dünya yaşamının bir
imtihan olduğunu, bu imtihanın içinde imtihanlar olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
“ BÖBÜRLENME
PADİŞAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR” diye Osmanlı padişahı Cuma namazına
giderken bir görevlinin bağırarak padişaha hatırlattığı güzel bir adet vardı.
“ NE
OLDUM DEME, NE OLACAĞIM DE ” Atasözünü hiç dikkatimizden dışarı çıkarmamız
gerekir.
Allah sonumuzu hayırlı etsin.
Âmin.
*
RAVLİ