Çelebi Celaleddin anlatmıştır:
Bir gün bir derviş “ Âdem’in
çamurunu ellerimle kırk sabah yuğumdum “ sözünün sırrını sordu.
Devamla “ Niçin
gece veya gündüz yapmadı da sabahleyin yaptı” dedi.
Mevlana “ Eğer
bu işi geceleyin yapmış olsaydı, bütün yaratıklar, kapkara ve ağır, gündüz
yaratsaydı, nurlu ve hafif olurlardı.
İnsanların
yarısını karanlık, kâfir, bedbaht ve asi, yarısının da nurlu ve talihli olması
için sabahleyin yarattı “ buyurdu.
(..Sizden
kâfirler ve müminler vardır) (Teğabun suresi 2)
ŞİİR:
“ Canımız gündüz, bedenimiz de gece gibidir.
Biz gece ve gündüz arasındaki sehere benzeriz”
Derviş derhal baş koyup gitti.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E. B. yay. 489
***
Neler öğrendik:
1. Tanrı’nın seher vaktinde
özümüzü oluşturduğumu öğrendik.
2. Tanrı’nı tek tip
yaratmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
İnsanlar neden, nasıl, niçin ve başka sorulara cevap bulamazlar ve kafaları
karışır.
Yaren, Tanrı istediğinden bu düzen böyle oluşturulmuştur.
Bize düşen bu farklılıkları Tanrı’nın istediğini ve oluşturduğunu bilerek
ve kabul ederek uyum sağlamaya, bu oluşumdan temiz ve nurlu çıkmaya
çalışmalıyız.
Tanrı farklı ve farklılıkları bir arada ve bir bütünlük içinde ve
birbiriyle ilişkili yarattığını öğrendik anladık.
*
RAVLİ