Ulu arkadaşlar anlatmıştır:
Pervane’nin naiplerinden (Vekil) birinin başına bir felaket gelmişti.
Bu yüzden bütün faziletli şeyhler, büyükler ve seçkin emirler onun evinde
idiler.
Mevlana namaz vaktine kadar manalar ve ince şeyler saçmakta
hararetlenmişti.
Orada bulunanlar tam bir söz birliği ile Mevlana’nın imam olmasını
istediler.
Mevlana “ Biz
abdallardanız.
Nerede
olsa oturup kalkarız.
İmamlığa
tasavvuf ehli ve sabitkadem insanlara yaraşır “ buyurdu.
Sonra cemaate imamlık etmesi için Şeyh Sadreddin’e işaret edip ona uydu ve
“ Tanrı’dan
korkan bir imamın arkasında namaz kılan, Peygamberin arkasında namaz kılmış
gibi olur “ dedi.
Bunun üzerine Şeyh, tevazu göstererek tam bir heyecan içinde boyun eğdi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E. B. yay. 489
***
Neler öğrendik:
1. Tanrı’dan korkan bir
imamın arkasında namaz kılmanın çok değerli olduğunu öğrendik.
2. Abdalın Tanrı’ya
bağlanmış derviş olduğunu, imamlık görevine ehliyeti olmadığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Tanrı’ya bağlanmış derviş ayet okurken ayetin bir yerinde kendinden geçerek
Tanrı ile sohbete başlar, namaz çok uzun sürer.
Onun bu halini bilmeyenler namaz kıldırmasını bilmiyor sanırlar.
Onun için imamlık etmekten kaçınırlar.
*
RAVLİ