30 Ekim 2011 Pazar

MEVLANA VE KAYBOLUŞU


Ramazan ayının ilk günüydü.
Mevlana, birdenbire dostların arasından kayboldu.

Muayyen yerlerde ne kadar aradılarsa da hiç kimse ondan bir haber getirmedi:

Dostlar bölük-bölük olup her tarafı aradılar, fakat nerede olduğu bilinmedi.

Atlara bindikleri halde bu durum karşısında şaşa kaldılar.

Meğer Mevlana, medresenin bahçesinde bulunan kuyuya girmiş, Hazreti Yusuf gibi orada itikâfa (bir yere çekilip ibadet etmek) çekilmişti.

Hiç kimsenin bundan haberi yoktu.
Bayram günü bütün arkadaşların matem içinde bulunduğu bir anda kuyudan çıkıp medresede dolaşmağa başladı.

Bunu gören âşık müritler bir feryat ve fiğan koparıp sevinç içinde kaldılar.
Mevlana sema etmeğe başlayıp şu gazeli sonuna kadar okudu:

“ Feleğin bile rüyasında görmediği o ay yine geldi.
Gönlümüze su ile sönmeyen bir ateş saldı ilah…”

Mevlana’nın tekrar meydana çıktığını duyan ulular bölük-bölük gelip onu ziyaretle şereflendiler.

                                         ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
  1. Bir ay boyunca Mevlana hazretlerinin bir kuyuda kalıp, ibadetle meşgul olduğunu öğrendik.
  2. Ramazan boyunca ibadetle meşgul olduğunu, Tanrı ile beraber olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Tanrı ile sevgili olan için ne yiyecek ne içecek, ne uykunun ne de bulunduğu yerin bir önemi olmadığını öğrendik, anladık.
                               *
RAVLİ



Popüler Yayınlar