30 Ekim 2011 Pazar

MEVLANA VE ŞİFA VERMESİ


Bahaeddin-i Bahri ılıcada fena halde hastalanmıştı.
Öyle ki, hayatından tamamıyla ümidi kesmişlerdi.

Mevlana hazretleri buyurdu:
Onu döşeği ile birlikte kaldırıp ılıcanın hamamına götürdüler ve Dağdağı havuzuna soktular.

Sonra Mevlana onu sıcak suyun içine sayılamayacak kadar batırıp çıkardı.

Bütün dostlar kendilerinden geçip Bahaddin-i Bahri’nin hayatından tamamıyla ümidi kestiler.

Hazık (İşinin ehli, usta) bir doktorun hiçbir hastaya yapmadığı ve kimsenin görmediği bu garip tedavi karşısında şaşırmışlardı.

Hiç kimse sesini çıkarmadı.
Yalnız babasının bu halini gören oğlu Selahaddin, feryat ve figan etti.

Sonra Mevlana Hazretleri, mübarek eliyle Bahaeddin’i sudan çıkardı, bir müddet dinlenmesini buyurdu.

Hasta kalkar kakmaz yemek istedi ve ani bir şifa hâsıl (kendini gösterdi) oldu, kalkıp evine gitti ve bu şiiri okudu:

“ Sen şifasın.
Gelip yüzünü gösterince, zahmet ve hastalık orduları gerisin geriye kaçıp giderler “

Mevlana’nın gösterdiği bu kudret ve kuvvetten yüz binlerce kibirli münkir (Veliliği, evliyalığı kabul etmeyen) ikrar edip, mürit, mümin ve cennetlik oldular.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
  1. Velilerin garip tedavi yöntemleri olduğunu öğrendik.
  2. Bazı kişilerin böyle olağan dışı hareketlerin olumlu sonuçlarına bakarak şüphelerinin giderildiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Tanrı erleri aklın almayacağı, delilik, divanelik dediğimiz davranışlarla sonuçları iyi olan davranışlar yaparlar.

Yaren her deliyi de veli sakın sanma.
Velinin geçmişte alt yapısı vardır.
                              *
RAVLİ




Popüler Yayınlar