Bir gün Sultan Veled buyurdu ki:
Büyük babam (Baha
Veled Hazretleri) (Tanrı onun
aziz olan ruhunu kutlasın) ömrünün son zamanlarında babam Hazretlerine şöyle vasiyet etmişti:
“ Ey
benim Hüdavendiğarım Celaleddin Muhammed!
İşte
ben Tanrı’nın huzuruna gidiyorum.
Tanrı’nın
zatinin nurlarıyla birleşeceğim.”
ŞİİR:
“ Biz,
zattan doğmuş, yine zata gidiyoruz.
Ey
dostlar!
Gidişimize
salâvat getirin “
Gayb âleminin ve yüce meclisin habercileri, daima geçip gidenlerin
ruhlarına, kendilerinden sonra gelenlerin ahlakını ve hareketlerini ne halde ve
ne ile meşgul olduklarını haber verirler.
Sen, Tanrı hakkı için öyle ol, ona çalış ve hareket et ki, ben Tanrı’nın
huzurunda sevinip övüneyim.
Bu vasiyetimi altın bir küpe gibi kulağına tak.
ŞİİR:
“ Sen,
anılması güzel olan bir söz ol.
Çünkü
insan kendi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir “
Mevlana da babasının buyurduğu ve işaret ettiğinden yüz binlerce daha iyi
hareket etti ve nihayet halinin olgunluğu şu şiirde buyurduğu gibi en son
dereceye ulaştı.
ŞİİR:
“ Ey
gönül!
Sen,
haraplıktan ve mestlikten öyle oldun ki, ne babadan bahsediyorsun, ne de
çocuktan.”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Tanrı’dan geldiğimizi
tekrar Tanrı’ya gideceğimizi öğrendik.
2. Tanrı erlerinin
Tanrı’nın zatının nurlarıyla birleşeceğini öğrendik.
3. Ruhlar âlemine gidenlere
(ölenlere) yaşayan nesillerinin
durumlarını bildirdiklerini öğrendik.
4. Her şeyin güzel bir söz
ile adının anılması olduğunu öğrendik.
5. Dünyada güzel işler
yapanların ölmüş ataları Tanrı yanında sevindiklerini öğrendik.
6. Tanrı aşkıyla sarhoş
olanların ne geçmişten ne de gelecekten bahsetmediklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Aşk işiyle uğraşanların, kaygıları, kuşkuları, korkuları olmadığını ve bu
işten hem geçmişlerinin sevineceğini, gelecek olanların da iyi bir miras sahibi
olarak doğru yolda sevinçle yaşayacaklarını öğrendik.
*
RAVLİ