Gerçek bilgi sahipleri (Tanrı açık olan nuru ile onları kuvvetlendirsin), Rum’un (Doğu roma yani Anadolu) itibarlı fütüvvet (Suyu temiz, mert, yiğit,
delikanlı, cömert) sahiplerinden, temiz insanlardan olan, İsa gibi her şeyden sıyrılmış,
kıdemi (Bir
işte eskilik) ve nefesi (Duası
ve sözü artan iyiliğe ve sağlığa tesir eden) bulunan ve
Mevlana’nın “ Benim
kardeşim” dediği fütüvvet erbabının sultanı Ahi Mehmet Seyyid Abadi’den şöyle
anlatmıştır:
O, (Bir gün):
“ Harman zamanı idi.
Büyük bir buğday harmanım vardı.
Büyük bir buğday yığını çıkmıştı.
Bu sırada birdenbire Moğol askeri Konya sahrasını kapladı, harmanları
darmadağınık edip yağmaya başladı.
Mevlana Hazretleri, bana bir fereci (Derviş giysisi) giydirmişti.
Hizmetçiye:
“ O mübarek fereceyi, buğday
yığınının üzerine at da uğuru ile buğday yığınımıza bir şey olmasın” diye
emrettim.
Tanrı daha iyi bilir ve (Şahit olarak da o yeter) ( Yunus suresi 29) ki, yakın ve uzak
bütün komşularımızın buğdaylarımızı yağma ettiler.
Fakat ne biri bizimkinin etrafında dolaştı, ne bir saman çöpü kayboldu ve
de ne bir tane götürdüler.
Sonra hepsini şehre taşıdım ve sofra-sofra misafirlere ikram ettim.
Şehre inince doğru Mevlana’ya gittim.
Gülerek beni karşıladı ve :
“ Eğer
Ahi isteseydi onların hepsi kurtulurdu “ dedi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E.B. yay. 489
***
Neler öğrendik:
1. Temiz, mert, yiğit
olanın kardeşliğinin Tanrı erlerine benzer etki yarattığını öğrendik.
2. Mevlana Hazretlerinin
mübarek tesirinin her alanda koruyucu olduğunu öğrendik.
3. Kardeşin isteği, aynı
Tanrı eri istemiş gibi olur, Tanrı da bu isteği kendi isteği kabul ederek
meydana getirir.
4. Tanrı erinin bir eseri
dahi korumaya yettiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Dostun, kardeşin, kardeşliğinin böyle olmalı.
Kendi çıkarın için kardeşlikten, dostluktan uzaklaşılıyor isen temiz olarak
gelen soyunu kirletmiş, mertlikten, delikanlılıktan, cömertlikten uzaklaşmış
olursun.
Sendeki görünen güçten daha fazlası ve uzun sürelisi görünmeyen güçlerde
olduğunu öğrenmediysen cahillerden, ahmaklardan, avamdan sayılırsın.
Güvendiğin para, pul, ev, arsa bir rüzgârla yok olur gider.
Dostluk, kardeşlik görünmeyen bir bağla öyle bağlıdır ki kolayca kopmaz.
Hele ebedi hayata kavuşmuş kardeşin dostun varsa ondan ayrı düşmezsin.
Eğer elinde bulundurduğun bütün gücün elinle alıp verdiğinle oluşturuyorsan
bir hastalıkta veya ölümle elinde hiçbir şey kalmayacağını hala anlayamadın mı?
Nefsine hitaplar hoşuna gidiyorsa bizden uzaklaş.
Biz böyle kişiler kan bağıyla bağlı olsa bile yok hükmünde sayarız.
Bu bakımdan aklını kullananlar Tanrı erlerin ile dost olmaya çalışırlar ve
uzak durmazlar.
*
RAVLİ