5 Ağustos 2022 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5750 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Allah'ı anlatıyor)

5750. Çalab'ın (Allah'ın) ağzıyla çağrılmak ne uğurdur, ne uğurdur (İnsana iyilik getiren, iyilik kaynağıdır).,

Kulağını aç (Dikkatle dinle), kulağını aç (Söylenini duy, unutma ve önemse);

Olur ya, ona (Allah'a) dönersin belki.


Zevk (Hoşa giden, çekici olarak elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu) içinde zevktir (Hoş bir hale gelmektir), neşe (Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç) içinde neşe (Sevinç duymaktır).,

Aklın (Düşünme, anlama ve kavrama gücünü) kapısını kırdı (Engeli ortadan kaldırdı) o (Hitap).


Hoş, sarhoş (Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş) bir halde geldi ya;

Artık Tanrı’nın gücünü-kuvvetini seyret.


Hepimiz de bugün öyle bir haldeyiz ki başımızı ayağımızdan ayırd edemiyoruz.,

Hepimiz de boğazımızadek (Boğazımıza kadar) dalalım-gitsin;

Geldi, halkaya (Çember biçimde dizilmiş Mevlevilerin arasına) girdi, oturdu o.


Böylesine mahrem (Aileden, yakın) olunca kim gam yer (Üzüntü duyar), kim gam yer (Üzüntü duyar)?

O güzelim şarabı (Tanrı şarabını) testiyle (Geniş gövdeli, dar boğazlı,emzikli veya emziksiz olabilen toprak, cam, metal su kabı) ver:

Kadehi kırdı (Küçük mutluluklardan vazgeçti) o.


Padişahım şarap yolluyor;

Nasıl olur da şaraba tapmam (Çok değer vermem)ben?

Hele a çalgıcı, söyle;

De ki:

Ne de güzel şaraba tapandır (Tutku ile seven, bağlanandır) o (Şems Hazretleri).


Öylesine bir yüzden benim de gönlümden bir kıvılcımdır, sıçradı, senin de

gönlünden (Kalpte oluşan duyguların kaynağından).,

Bu yüzden belki yanlış ama o yüzden doğrunun ta kendisi o.


Ateş, hangi yüzden alevlendiyse (Heyacanlandıysa, şiddeti artıysa) o yüzden yatışır (Hızı, etkisi azalır, aşırılığı geçer).,

Hangi yüzden öldüysem o yüzden diriltir beni.


Bütün aşıklar (Allah'ı ve dostlarını aşırı sevgi ve bağlılık duyan) sarhoş (Fazla mutluluk duyan);

Fakat neden gözlerini yummuşlar?

Biliyorlar ki can yüzü (Yok olmayan güç ve diriliği dünyada yaşarken kazanan kişi) gözsüz (Kalp gözüyle, gönül gözüyle) de görülebilir.


Bu yanda yüz yok;

Bu yanda olan tüm arka (Dünya yaşamı gerçek yaşamın arka yüzü).,

Çünkü yüz, bu (Baş gözünün gördüğü) sınıra sığmaz;

Ne yeri vardır onun, ne mekanı.


Bir solukta bütün canlar, satın aldılar da uçup gittiler.,

Çünkü noksan (Kişideki eksiklik) yüzünden gözden gizlenmesi gerekmez onun.

                                ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

      Neler öğrendik;

  1. Allah'ın çağrısı ile çağrılmanın insana iyilik getiren hitap olduğunu öğrendik.

  2. Allah'tan gelen hitabı kalbimizde kulağımızda duyduğumuz gibi duyup heyecan vern bir söz olduğunu öğrendik.

  3. Kalbimize gelen sözü kim söyledi diye sağımıza, solumuza, arkamıza bakar ararsak bu sözün Allah'ın hitabı olmadığını, şeytanın fısıldaması olduğunu öğrendik.

  4. Allah'tan gelen sözün zevk ve neşe verdiğini, sevinç kapısını açtığını öğrendik.

  5. Şems Hazretlerinin Allah'ın sözlerini söylemek için Mevlevilerin çember gibi dizilmiş halkasına girdiğini, Allah'ın sözleriyle herkesi sarhoş ettiğini öğrendik.

  6. Şems Hazretleri Allah sözlerini az az değil herkes sarhoş olsun diye bolca söylediğini öğrendik.

  7. Şems Hazretlerinin sözlerinin doğru ve güvenilir ağızdan çıkan söz olduğuna Mevlana Hazretlerinin sorumluluğunu aldığını, desteklediğini öğrendik.

  8. Kişi Hangi yüzden öldüyse aynı yüzden dirileceği için dünyadaki seçimimizi doğru ve geçerli olanını seçmemiz gerektiğini öğrendik.

  9. Allah'a ve onun dostlarına aşık olanların ölüp gömülseler bile can gözlerinin, gönül gözlerinin yaşarken açmayı bu tarzda görmeyi yaşamlarına kattıkları için öldükten sonra da diriliklerini gösterdiklerini, gördüklerini öğrendik.

  10. Bu yüz dediğimiz dünya görüşünde gördüklerimizin sınırlı olduğunu, öbür yüzün sınırlanamayacak kadar büyük ve derinlikli olduğunu öğrendik.

                                           *

      İşte böyle yaren;

Ahrete gidenlerin yaşantımızdan çıkmayacaklarını, onların sınırsız yüzü seçip candan, gönülden görüşü seçtiklerini, gizlenmelerine gerek kalmayacak noksanlıklarının olmadığını öğrendik, anladık.
                                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar