6 Ağustos 2022 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5760 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

5760.Ev sahibinin düzenini dinleme a gece hırsızı;

Şelevlem-Şelevlem deyip de evin penceresinden sıçrayıp atlama.


Sevgisine aldanma;

Hatta seni padişah yapsa da tek sevgilim sensin dese bile sakalını

eline verme onun.


Yokluk ovasına doğru yürü, İrembağı'na git.,

Çünkü şu zemanede (İçinde bulunduğumuz zamanda) tortusuz şarap (Temiz bilgi) bulamazsın.


Mademki doğansın (Leşe konmayan avcı kuşsun), kulunu (Sevgiyle bağlanmış olduğun, seni eliyle besleyen, sevip) okşayan padişaha uç gene?

And olsun Tanrıya ki doğanların lokmasını bıldırcın, hiç yiyemez.


Fakat yiyeyim, yemiyeyim;

Ağzıma kor.,

Gideyim, gitmiyeyim, kulağımı tutar, çeke-sürüye götürür beni.


Hepsi de beydir ama sana karşı hepsi de ölür-gider.

A Ay yüzlüm, her ok amaca uçup gitmez ki.


Hayali, güneş huylu yüzünü neyle parlattı acaba;

Tanrım, bu düzeni, bu bahaneyi kimden öğrendi acaba?


Senin güzelliğin arttıkça aklım, deliliğe av oldu-gitti.

Derdim arttı ya, artık sen de o muglara (Ateşe tapanlara) layık (Uygun) şarab (İnancı kuvvetlendiren şarap) sun bana.


Toplumun (Halkın içinden) topluluğu (Seçilmiş kişisi) sensin:
Bu toplulukta mumsun (Aydınlatan, ışık veren) sen.,

Şu yüzük kaşının (Yüzüğün üstündeki taşın) taşısın sen:

A benim canım, sıçrayıp gitme aramızdan.


Sözlerin tatlı ama onun güzelim sözlerini sen söyleme de o masal gibi tatlı dudaklar söylesin.

                                   ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                  ***

(Bir eve bir hırsız girmiş, bir bucağa saklanmış, evdekilerin uyumasını beklermiş.

Hırsızın girdiğini sezen ev sahibi, karısına, karı demiş;

Ben bir zaman hırsızlık ederdim;

Eve girer, eşyayı denk yapar, pencereden aşağı atardım.


Sonra kendim de Şelvelem-şelvelem derdim;

Percereden kendimi aşağıya koyuverirdim.


Bu duanın hürmetine hiçbir yerime bir şey olmazdı, kuş gibi yere konuverirdim.


Bunu duyan bön (Budala, saf, avanak, ahmak) hırsız eşyayı attıktan sonra bu sözü söyleyip kendisini pencereden yere atmış.


Yere düşünce yanı-beli kırılmış.

Ev sahibi gelmiş yakalamış.


Hırsız be adam, pencereden kendimi atardım dedin, sana uydum, kendimi attım.


Peki bu şelvelem de neydi deyince evsahibi;

Senin belin-yanın kırıldığı zaman çıkan ses demiş.

(Horasanlı ve İstanbul üniversitesinde doktora talebesi Akayı Ali Milani'den naklen)

                               *

      Neler öğrendik;

  1. Duyduklarımızı doğru sanıp hemen inanmanın ve uygulamanın yanlışa düşürebileceğini öğrendik.

  2. Başka birisinin sevgi sözlerine hemen inanmamak, iyilik yapsa bile kontrolü ona vermemek gerektiğini öğrendik.

  3. Varlık sevgi ve bağlayıcılığından kurtulup ihtiyatsızlık yerine doğru gitmemiz, aradığımız temizliğin ve duruluğu, istediğin zevki ve sarhoşluğu burada bulabileceğimizi öğrendik.

  4. Leş aramayan kişinin Tanrı erinin avcı kuş olması gerektiğini, buradan özel gıdalar yemesi gerektiğini öğrendik.

  5. Tanrı erine bağlı olarak hareket etmek gerektiğini öğrendik.

  6. Yaptığımız her şeyin istediğimiz şekilde olmayabileceğini öğrendik.

  7. Allah'ın seçtiği kişiyi bizimde seçmemiz gerektiğini, onun inancımızı artıran isteklerde bulunmamız gerektiğini öğrendik.

  8. Şems Hazretlerinin Allah'a inanan topluluk içinden seçilmiş kişisi olduğunu, inanalara ışık verip aydınlatan olduğunu, unutulmayacak kişi olduğunu öğrendik.

                             *

      İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin güzelim sözlerini hep söylemesini, ayrılıp gitmemesini Mevlana Hazretlerinin istediğini öğrendik, anladık.
                                  *
RAVLİ

Popüler Yayınlar