(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
5860.Tümden Ab-ı hayat (Olgun insanın, hayvani bir hayata mahkum olmuş aklını dirilten), tümden şeker, tümden şeker kamışısın.,
Herkese şükürsün (Mutluluk verensin), kurtuluşsun (Bağımsızlık kazandıransın), ne mahmursun (Süzgün, dalgın bakışlısın), ne mahmurluk (Tanrı şarabının verdiği sarhoşluğun sersemliğini)
verirsin sen.
Bir tersi dönmüş (Şaşırıp bulunduğu ve gideceği yeri kestiremeyen)
kurda (İşini iyi bilen, aldamayan, kurnaz kişiye)
ipekler, atlaslar dokutursun.,
Kimsecikler ziyan (Zarar) veremez asla;
Boyuna şükredersin (Allah'a minnet duygusunu sunarsın), boyuna
şükürlerde (Duyulan hoşnutluğu bildirir sözlerde)
bulunursun sen.
Yokluğa (Dokuz
kaç göğün üstündeki yere) baktım da dertten (Üzüntüden, hatalıktan)-elemden (Acıdan,
üzüntüden, dertten, kederden) kurtulmuş, senin aşk kanadınla uçup duran
zerreler kadar canlar (Duygu, düşünce yakınlığında
olanları) gördüm.
Ateş seni görse tümden erir, su
kesilir, güzel bir hale gelir.,
İnkar eden (Kabul
etmeyen, tanımayan) seni görse inkarından (Yaptığını,
söylediğini, tanık olduğunu saklamaktan, gizlemekten, karşı durmadan)
kurtulur-gider.
Ne mutlu çağdır o çağ ki acırsın da aşıkların başlarını kaşırsın (Sevgini gösterirsin).,
Ne mutlu zamandır o zaman ki güz (İhtiyarlıkta )
mevsiminden bir bahar yelidir (Gençlik dönemi),
doğar, eser.
Ne mutlu çağdır o çağ ki (Kendine özgü bir
özellik taşıyan zaman parçası) gel a yoksul (Yalnız
Allah'a muhtaç) aşık (Sevgi ve bağlılık
duyan, tutkulu) dersin;
Sen sevgilinin yüzünden darmadağansın
(Duyguları, düşünceleri, davranışları çok dağınık
ve karışık), ;
Yabancılarla (Aynı türden, aynı çeşitten olmayanlarla) işin yok senin.
Ne mutlu çağdır o çağ ki senin lütuf (Önem
verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) eteğine yapışırım da
sen, a arık (Zayıf, cılız, kuru, sıska)
sarhoş (Kendini bilmeyecek durumda olan),
benden ne istersin dersin.
Ne mutlu çağdır o çağ ki meclisin sakıysi (İnsan
ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan) bizi çağırır;
Şarap kadehi de sakıynin (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan)
eline biner de koşar-durur.
Bedenimizin bütün parça-buçukları (Parça-parça olmuşları), o ölümsüz şaraptan hoş bir
hale gelir;
Şu tamahkar (Açgözlü)
beden, yemek yeme gamından kurtulur-gider.
Ne mutlu çağdır o çağ ki dost, sarhoşlardan vergiler ister;
O güzele, o güzel yanaklı için bizden
rehinler (Sonradan vermek üzere kıymetli olan ne
varsa) alır.
Ne mutlu çağdır o çağ ki sarhoşlukla saçların çözülür, dağılır da çaresiz
gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağı),
hevese (İsteğe, eğilime, arzuya, şevke)
düşer, o saçlardaki halkaları saymaya koyulur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin uygunluktan olgunluğa geçmiş kişilerin hayvani bir hayata mahkum
yaşamaktan kurtaran yol ve görüşü göstererek kişinin aklını dirilterek
bağımsızlığa ve mutluluğa ulaşmamız için yardım ettiğini öğrendik.
2.
Yolunu şaşırmış,
ne yapacağını bilemeyen, gideceği yerde neler başına gelecekleri gösteren,
açıklayan kişinin Şems Hazretleri olduğunu öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin görüş ve düşüncesi aynı olan sayısız Allah
dostlarının olduğunu, bunların yokluk aleminde Şems Hazretlerinin elinde avcı
kuş gibi görev yaptıklarını öğrendik.
4.
Ateş Şems
Hazretlerini görse su kesileceğini, Şems Hazretlerini görenin gerçekliğini
saklayamayacaklarını öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerinin aşıkları sevdiğini, ihtiyarlarına gençlik bağışladığını öğrendik.
6.
Şems Hazretleri;
aklı, fikri, yaptıkları dardağan olmuş kişileri bir hale getirdiğini öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerinin yardım ve iyiliğini Mevlana Hazretleri bile istediğiniyardım
ettiğini öğrendik.
8.
Şems
Hazretlerinin Allah'ı sevdirdiğini, Allah nuru saçtığını, Tanrı şarabı ile
sarhoş ederek yol aldırdığını öğrendik.
9.
Şems
Hazretlerinin kendisini sevip bağlananları dağılmışlıktan kurtarıp üzüntülerden
kurtardığını öğrendik.
10.
Şems Hazretleri
istediği, aldığı değer her ne varsa istenilen seviyeye gelince geri verildiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri, Şems Hazretlerini çok sevdiğini, onu görmekle
hayranlıkla sarhoş olduğunu, onun saçlarını saymaya koyulduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ