DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5810 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

5810. Bir davran-kıpırdan (Harekete geç);

Rızık (Yaşam için gerekli olanı elde ediş) kapısının anahtarı davranıştır (Uyaranlar karşısında organlarımızla tepki vermedir), kıpırdanıştır (Sürekli ve hafifçe oynamak, hareket etmektir)..

Yoksa haberin yok mu, ne güzel davranışların, ne hoş kıpırdanışların var senin.

Böyle bir yüzün varken yüzüne ne diye podra sürersin?

Bütün güzel huylar sende toplanmış;

Övüşe sığmazsın ki.

A kutlu sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), ölümsüz bir meclis kur;

Bütün dünya üzümden sıkılmış şarapla mahmurluğa düşmüş-gitmiş.

Bir denize benzeyen avucuna, o yüce incine and olsun ki arılıkta, durulukta, sinmekte Fırat suyundan, tatlı sudan da güzelsin sen.

Son sunulan sağrak gibi akılları yıkar-gidersin sen;

İlk alınan tekbir gibi namaz temellerinin başısın sen.

Keremin (Büyüklüğün, asilliğin, ululuğun icabı), sarhoş bir halde gelir de denize benzer elini-avucunu açar, sadaka verileceklerden misin diye sormadan sadakalar verir.

Keremle düğümler açarsın;

İhsan edersin;

Geçer akçasın (Değersin), peşin lütufsun (İyilik ve yardım edensin) sen.,

Kurtar şu rahat-huzur bekleyenleri bu bekleyişten.

Ne kaşlarnı çatarsın, ne huyunda-husunda kin var(Yapında gizli düşmanlık yok);

Düşmana bile lütfun, oğullarımız, kızlarımız değil misiniz der.

Erlerin kadehlerinden, şekillere bürünen hayaller gibi belirirsin;

Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) yolundan utangaç kadınlar gibi salına-salına gelirsin.

Şarap sunan kadınlar, ırmaklar gibi akan şarap.,

Artık gazelin geri kalanını sen söyle;

Ben, bana sunulanla sarhoş olmuş-gitmişim.

                                          ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                         ***

Neler öğrendik;

1. Hareketsiz beklemeksizin rızıkın gelmesini beklememek, arayışa geçmek gerektiğini, Allah'ın çalışmanın arasında verdiğini öğrendik.

2. Güzel huylu kişinin davranışlarının güzel olacağını, övgüye bile sığmayan kutluluğa ulaşacağını öğrendik.

3. Bütün insanların sarhoş bir halde savrularak yaşadıklarını, Şems Hazretlerinin değerini, tatlılığını, güzelliğini göremediklerini öğrendik.

4. Şems Hazretlerinin de şarap sunup sarhoş ettiğini, ancak üzüm suyu ile yapılan şarap olmadığını, cennette müminlere ikram edilen insan eli değmemiş Tanrı şarabı olduğunu öğrendik.

5. Şems Hazretlerinin ulu, asil, büyük olduğunu, bunun gereği olarak iyilik ve yardım yaptığını, kördüğüm olmuş sorunların açılmasını, karanlıkta kalmışı açığa çıkarıp aydınlattığını, problemlerin çözüm yollarını gösterdiğini, ahrete gitmekle gücünün çok daha fazla ve etken olduğunu öğrendik.

6. Şems Hazretlerinin gizli düşmanlığı olmadığını, herkesin gönlüne girdiğini öğrendik.

                           *

   İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerini anmakla, yaptıklarını gördükçe, söylediklerini dinledikçe Mevlana hazretlerinin kendisine sunulandan sarhoşluğa girdiğini öğrendik, anladık.
                                *
RAVLİ