DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5880 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor

 5880. Sen, henüz dolun-Ay değilsin ki ışık veresin de almayasın., Dilenci gibi ışık iste, ışık al;

Bugün, daha yeni-Ay'sın sen.

 

Hele ey aşk, kendi incilerini, kendi ışığını saç yıldızlara.,

Hepsi de yıldızdır, Ay'dır;

Güneşe benzeyen yalnız sensin.

 

Şu elini ver elime;

Elini çekme ki sarhoşum.,

Şarap var, kebap var, bir de bomboş köşe var.

 

Sarhoş bir halde, salına-salına git padişahın meclisine.,

Koş o yüce meclise;

Zati sensin o yüce meclis.

 

Ne baş ağrısı var, ne mahmurluk.,

Ne gamın kaldı, ne feryadın.,

Kendi gamını, şahnenin (Polis), valinin kapısındaki kapıcı bil.

 

Bekçiyle şahne (Polis), padişahla eş-dost olana ne diyebilir?

Hepsi de yüzüstü yere düşer, secdeye kapanır;

Çünkü pek güzel huylusun sen.

 

A yüce meclis, nerdensin. nerden?

Bir solukta daralmış gönüldesin (Kalpte oluşan duyguların kaynağındasın), bir solukta damın tepesinde.

 

Hele a benim canım, a benim cihanım, gökyüzünün de direğisin, yeryüzünün de.

Yüce kişiler de sana heves etmede, aşağılık kişiler de.

 

Gizli, herkesten çekilmiş kişilerden misin, can meclisindekilerden mi?

Acaba Ermen (Ermeni) ülkesinden misin, Rum ülkesinden mi, yoksa Şam'lı mısın?

 

O parıl-parıl parlayan da ne?

Perde ardından yüzün mü parlıyor?

Ay da, güneş de ona karşı aşkla kul-köle (Sevgiyle bağlanmış, karşılıksız hizmet eden) kesilmiş, hizmete kalkmış.

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***

Neler öğrendik;

1.    Karanlıkta kalmışlara ışık verecek durumda olmadığımızdan ısrarla ışık istememiz, ışık almamız gerktiğini öğrendik.

2.    Aşkın şekil değiştirmeyen ışığıyla kendi ışığını saçtığını, yıldızlara, Ay'a ışık verdiği gibi aşıklara ışık ve sıcaklık ver, tıpkı  güneş gibi.

3.    Mevlana Hazretleri aşkı, aşık olduğu kişide algıladığını, onunla yalnız kalıp sohbet etmesini, yüce kişilerin topluluğunun toplantısında baş köşeye geçmesini istediğini öğrendik.

4.    Aşkı tanıyan, aşkı taşıyan kişinin baş ağrısından, sersemlikten, üzüntüden şikayetlerinin kalmayacağını, kendisinin dışında bekçi, kapıcı olduğunu öğrendik.

5.    Aşkın padişahına yakın olanın güzel huylu olduğundan saygı gösterildiğini, öğrendik.

6.    Aşkın padişahı Şems Hazretlerini istediği yerde olabileceğini, yüce kişilerin heves ettiği güç ve iradeye sahip olduğunu öğrendik.

              *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin perde arkasından bile yüzünün ışığının parladığını, ışık ve ısı kaynaklarının Hazrete karşı sevgiyle bağlanmış hizmet eden durumda olduklarını öğrendik, anladık.
                      *
RAVLİ