21 Şubat 2022 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 4110 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


4110. Candan tatlı ne var?

Gidecekmiş, korkma, varsın-gitsin.

Gideceğinden ne diye gam yiyorsun?

Ondan daha iyisi geliyor.


Herkes şaşıyor ya;

Ben de şuna şaşıyorum:

Yana-bele sığmayan (Bütünüyle anlaşılmayan, kavranılmayan, öğrenilmeyen can) nasıl olur da yana- bele geliyor (Anlaşılır, kavranılır, bütünüyle öğrenilebilir bir durumdaki can), kucağımıza doğuyor (Amaçlarına uygun, kullanılır oluyor)?


İşaretle (Anlam yüklü hareketle) söylüyorum ama yeter;

Gene de anlatmayayım;

Zati anlatmayı ne yapacaksın?

Anlatışın canı geliyor.


Bu bucakta (Yerde) bir zevk (Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz) var, bir işret (Tanrı şarabı içmek) var;

Ganimet bilin firsatı.


A kişiler, bir devlettir (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına), gelmiş-çatmış;

Kaşıyın devletin başını (Görüş ve davranışlarını onaylayın, yaşayarak görün, şahit olun).


Şeker gibi bir gönüllü olun, karışın şu süte.

Çünkü naziksiniz, güzelsiniz;

Kadriniz (Değeriniz, kıymetiniz) de yüce.


Tohum dermek (Koparıp ya da seçip bir araya getirmek), de adamlık mıdır?

Yüzlerce harmanın beyisiniz, yüzlerce ambarınız var.


Böylesine bir lale yüzlüden ne diye canınıza can katmazsınız? Böylesine cibre (Sıkılıp suyu alınan üzüm posası) sıkılacak bir kapta ne diye koruk (Ekşi üzüm) sıkmazsınız?


Birçok renk (Nitelik, çeşitlilik) gördünüz, şekil (Davranış biçimi, tutum, yol, tarz) seyrettiniz;

Ne canları var, ne yaşıyorlar.


Peki, neden bizim güzellere Ay kesilen sevgilimizi (Şems Hazretlerini) de böyle sanırsınız?


Onun güle, fesleğene benzeyen eteğine el atın (Sürekli ilgilenip), sarılın...

O gül bahçesinde karılmadı mı mayanız (Öz nitelik orada oluştu);

Orda yetişip gelişmediniz mi siz?


Nasıl olur da evin yolunu bilmezsiniz?

Kavuşmanın oğlusunuz siz.

Nasıl olur da geçer akçayla (Parayla) kalpı (Sahte parayı) bilmezsiniz?

Bu pazardansınız siz.

                          ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                           ***

Neler öğrendik;

  1. Can korkusuna düşmememiz gerektiğini, giden candan daha iyisinin geleceğini öğrendik.

  2. Canı kimsenin bütünüyle anlayamadığını, kavrayamadığını, öğrenilmediğini, Mevlana Hazretlerine canın kucağına doğup geliştiğini öğrendik.

  3. Canın canı olan Şems Hazretlerinin kendini gösterdiğini, sözle anlatıma ihtiyaç duyulmadığını öğrendik.

  4. Mevlevilerin olduğu yerde zevkin olduğunu, Tanrı şarabıyla sarhoş olunan yer olduğunu öğrendik.

  5. Şems Hazretlerinin devlet sahibi olduğunu, yakınlaşmamız, doğruluğuna şahit olmamız, gerektiğini, çünkü nazik ve güzel insanın bu ilişkiyi kurması gerektiğini, değerini artırması için gereki olduğunu öğrendik.

  6. Bilgi diye sağdan soldan öğrendiklerimizin Mevlana Hazretlerinin öğretisi yanında adamlık olmadığını öğrendik.

  7. Şems Hazretlerinin yüzüne bakmamızın bile canımıza can katmak olduğunu öğrendik.

  8. Birçok renk, çeşitlilik, davranış biçimleri, tutum, yol, tarz görüp seyredenlerin ne canlarının olduğunu, ne de yaşadıklarını öğrendik.

  9. Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin müritlerine karanlıkta kalmasınlar diye ışık verdiğini, müritlerin hepsinin onu sevgili olarak yakınlaştıklarını, özlerini kuvvetlendirdiklerini öğrendik.

                         *

İşte böyle yaren;

Bu yolu bilenlerin sevgili ettikleri Allah dostuna kavuşmak arzularında olduklarını, sahte ile hakiki değerli kişiyi bildiklerini, sevgili ahrete gitse de vücut bulup kendini göstereceğini, aşıklarına yüzgöstereceğini öğrendik, anladık.

                         *

RAVLİ


Popüler Yayınlar