(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4070. İhsana başladığın, herkese aman verdiğin durakta, kes korkunun (Bir tehlike veya tehlikle düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü)
Başını (Önde gitmesine izin verme), vur ululanmanın (Büyüklenmenin, kibirlenmenin) boynunu (Yok olmasını, ortadan kalkmasını, azalmasına yol aç).
Hepimiz de yol başındayız;
Dünyasa bir geçit yeri...
Soluğu (Tarzı) aydın göz (Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli, münevver, entelektüel), senin dünyanı (Duygu, düşünce ve hayal âlemini) gören gözdür.
Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), dayandı-durdu da bir edepsizlik (Yakışıksız ve saygısız davranış) ettiyse darılma;
Bu savaşta sana yardımcı olmayı ummuştu (İstemişti, beklemişti) da ondan dayanmıştı.
Köpek heryana hırlar (Kızgınlıkla ters konuşur) ama senin bulunduğun yere doğru havlar (Bağırır)...
Olur ya, belki bir ziyanı dokunur sana;
Arslan say onu.
Hadi, sabah şarabı içilecek çağ (Zaman)...
Şarap (Tanrı şarabı) ver, hepimiz de mahmuruz (Sarhoşluk sonrası sersemleştik);
Şarap ver de can, bir solukcağız sarhoşun olsun.
Kadehe bile baksan sana tezce bir ferahlık verir...
Kurt, Ashab-ı Kehfin (Allah dostlarınından ayrılmayan) köpeğini görünce çobanın olur senin.
Herkes uyudu;
Burda uyanık iki (Şems Hazretleri ve Mevlana Hazretleri) mahmur kaldı...
Gizlediğin küpleri seyret hele.
Baş da sarhoş olur, ayak da...
Ne istersen sen, o olur...
Şarap gelmiş-gelmemiş:
Hepsi de senden.
Hele yoksul (Sana muhtaç), içmeme bak;
Büyük bir sağrak (Büyük kadeh) sunuluyor;
Zaman, senin zamanın olduktan sonra sarhoş olmak da nedir ki?
Hele bugün, ta geceyedek işrete (İçki âlemine) daldık:
Senin anlatışın varken şarap mı eksilir, çalgı mı?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Allah’a giden aşk yolunda korku ve ulanmanın olmaması gerektiğini, bunları kişiliğimizden, aklımızdan, duugularımızdan yok etmemiz gerektiğini öğrendik.
Allah’ın yaşam yazgısında henüz yolun başında olduğumuzu, dünyanın bu yolda bir geçit yeri olduğunu öğrendik.
Hakikati olduğu gibi gören aydın göz sahibinib olduğunu öğrendik.
Bu yolculukta yolcunun yakışıksız saygısız davranışlarına kılavuzluk, önderlik edenin hoş görmesinin gerektiğini öğrendik.
Yeni aslan huyu alanların kükreyişini kılavuzluk, önderlik edenin hoş görmesinin gerektiğini öğrendik.
Dertleri bir taraf bırakıp bu yolculuğun sevkini çıkartmak gerektiğini öğrendik.
Herkes uyusa bile Allah dostları, birbirini sevgili edinmişlerin uyumayacağını öğrendik.
Allah dostlarının Allah’a muçtaç yoksullar olduğunu, bunların bu yoksulluktan sarhoş olduklarını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri konuştukça Mevlana Hazretlerinin can kulağıyla dinlediğini, sözlerin şarap gibi sarhoş ettiğini, müzik gibi geldiğini, zevk verdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
