(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1300. İyiyi kötüden ayırt (Temyiz) edenlerin mahallesi, bir başka türlüdür;
Orda ibadet törenleri de vardır,
suç adetleri de.
Bu mahallenin sahibiyse ölümsüz
bir padişahtır, bu mahalleyi afetlerden adamakıllı silmiş-süpürmüştür.
Ümitsizlik vaktinden
sonra ümit vardır:
Körlüğün içinde gönül
gözü bulunur.
Işığı görmedikçe kör olduğunu
nasıl bilirsin?
Karayı (Siyahı)
görmeyen, nerden bilecek ak (Beyaz) nedir?
Bir-birine eş-dost olan yüz
binlerce şekil, yüz binlerce mana, bir tek padişahın, gizli tasarrufuna,
görünmeyen tedbirine bağlıdır.
Söğüt ağacının dallarını, nasıl
yel oynatırsa bu şekilleri, bu manaları da o padişah oynatır.
Sevgilinin azarını görüp de
ümitsizliğe düşme;
Oruç zahmetinden sonra bayram günü,
gelir çatar.
• Azarlama oldukça sevgi de var;
Her eksik, tamama doğru
çekilir-gider.
Sözü bırak da görülmedik
olayları apaçık gör;
Bu, daha iyi.
A kardeş, hoca çok sert diye
eziyet çekme;
Lütfediş (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik
ve yardım), bağışta (Yardımda) bulunuş
zamanında da pek yamandır (Güç, etki veya beceri
bakımından alışılmışın üzerinde olan kişidir) o.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Geçmişteki
kötü durumların etkisinden kedini kurtaranların, gelecekte olacak durumların
baskısından kutulan kişinin aslında aslı esası olmayan işlerden kendini
temizlemiş olacağını, benliğini esas almadan doğru olanı yapan olacağını
öğrendik.
2.
(Çıkarımıza uyana iyi, uymayana kötü demek çok aşağıdakilerin
davranışı olduğunun bilince olmalıyız)
3.
Ayırma
ayrılma işini ciddiye alan kişilerin iyiyi kötüden ayırt edebilen kişiler
olduğunu, böyle bir topluluğu ölümsüz bir büyüğümüzün doğa olaylarının sebep
olduğu yıkımlardan koruduğunu öğrendik.
4.
Her
şeyden bağımsız sadece Allah’a olan özel bağ kurma olayında, daima iyiliğimiz
esas alınarak olmasını beklememiz gerektiğini öğrendik.
5.
Ümitte;
sebep, neden ve başka veriler ve sıralı oluşumlardan bağımsız olarak Allah veya
Allah dostlarından istenilip beklenilendir.
6.
Ayırt
etmekte muhakkak ışık gerekli olduğunu, ışık olduğu halde ayırt edemeyenlerin
beyninin kör hükmünde olduğunu öğrendik.
7.
Birbiri
ile ilgisi, dostluğu olan şekil ve anlamların istediği gibi kullanma yetkisi olan
yetkilinin hazırlığı ve kötü veya yanlış oluşumu önleyecek yol ile kontrol
edildiğini öğrendik.
8.
Şekil
ve manaları hareket ettirenin yüksek yetkili kişiye ait olduğunu öğrendik.
9.
Azarlama
hoşa gitmese de içinde çok sevgi olduğunu bilmemiz, kişinin eksikliklerini
tamamlamasına doğru çekilen bir yol olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostlarının sertliğinden sıkıntı veya güçlük duymamalıyız, onların
iyiliklerinin, bağışlarının olağandışı, alışılmadık olduğunu bilmemiz
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ