(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
1340. * Yusuf gibi, boyuna
dışarıyı okşar-durur;
Hâlbuki içinde, kanına kast etmiş bir kurt (Korku) vardır.
İçinde, nasıl bir çirkin (Korku) var;
Bir görse ödü patlar (Çok
korkar).
O çirkinlik (Karanlık, dalavereli, şüpheli korku), bir saldırışta
ölür-gider;
Fakat insan, ona zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) olmuştur.
* Elif olmuştur, onu nun'a (ن)
döndürmek gerek ki elif (ﺍ), dönsün de nun (ن)
neyse o olsun.
Fakat Tanrı yardımlarını görmeseydim
ondan imdat (Yardım) olmasaydı karara imkân mı olurdu?
Ne dünya vardı, ne insan, ne de
arı-duru (Saf, tertemiz) latif (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan), su renginde
ruh vardı;
Hâlbuki onundu buyruk, onundu
padişahlık;
Bunu, şimdi oluyor sanma sakın.
Hani laf olsun diye padişahtı
demiyorum;
Gerçekti bu, hatta yüzlerce defa
da fazlaydı bundan.
Efendiler efendisi Tebrizli
Şemseddin'in ululuğu, yedi gök kubbenin de ötesindedir.
Kaza ve kader, adam-akıllı sert,
iyiden-iyiye serkeş bir attır ama onun baldırlarının (Bacağın
dizden ayak bileğine kadar bölümü) arasında;
Onun buyruğuna ram (Boyun eğmiştir) olmuştur.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Yusuf
Peygamberin kuyudaki hali gibi korkulara kendimizi teslim etmememiz, Allah’a
kendimizi teslim etmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Korkuya
kendini teslim edenin hem göze hem kulağa hoş gelmeyen davranışlarda
bulunacağını öğrendik.
3.
Korkunun
bir saldırışla öldürülebileceğini, bunu Allah dostunun yapacağını öğrendik.
4.
Allah’a
kendini teslim edenin, Allah’tan yardım alanın korkudan emin hale geleceğini
öğrendik.
5.
Allah’a
teslim olmanın inceliklerini Allah dostundan öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin ululuğunun, büyüklüğünün yaradılış öncesinden geldiğini, sonraki
çalışmalardan elde edilmediğini, Allah tarafından peşinen verildiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin kaza ve kadere etki edecek, değiştirecek yetki ile donanımlı
olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ