(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1400. Gözümüz, bize bir kötü göz
bakar diye korkuyor;
A Davut (Peygamber),
yumuşat demiri.
A gönül (Sevgi,
istek, düşünüş, anma gibi kalpte oluşan duyguların kaynağı göğüs boşluğu olan
yer), kendine dön, kendine gel, çünkü o güzele gönüldeki gizli yoldan
gidebilir.
Altı yanlı (Yukarı, aşağı, sağ, sol, ön, arka) dünyada bir kapı
yoksa bile gönlüne geldin mi, bir kapı açılabilir.
Gönüle gel ki Tanrı'nın baktığı
yerdir orası;
Bakmasa bile bakabilir.
Canımız, tortu gibi aşağıda
kaldı;
Aşağıda ama yukarıya da çıkabilir elbet.
Aptallığından nefsin çuvalına
girdin;
Aptal olmasaydın bırakırdın bu
eşeği.
A saki (İnsan
ruhuna Allah’ı sevdiren Allah nuru saçan), sun şarabı (İkram et Tanrı şarabını) da sıcak derdinden de kurtar
bizi, soğuk derdinden de.
Aşkın taş yüreği yumuşarsa gönül,
taş bile olsa mücevher kesilebilir.
Getir o kızıl şarabı sun bize;
O kızıl şarapla dünya yeşerir,
yemyeşil olur.
Aşk kanadı olan şarapla her
parçanın bir güvercin olması mümkün.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Çok sevdiğimiz, sevgili olarak benimsediğimiz Allah dostuna gönül yolundan
gidebileceğimizi, ulaşabileceğimizi öğrendik.
2.
Sevdiğimize ulaşacak kapıyı dünyada bulamazsak
gönlümüzden bir kapı bulabileceğimizi öğrendik.
3.
Gönlümüze Tanrı’nın
baktığı bir yer olduğunu, temiz sevgi, istek, düşünüş, anıştan oluşan
duygularımıza çok dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Gönlümüzü temiz tutarsak
canımızın aşağıda tortu gibi kalacağını
öğrendik.
5.
Nefsimiz bizi aptal duruma düşürerek kaba, düşüncesiz
bir hale getireceğini, doğruyu göremeyecek duruma getirerek zekâmızı
geliştirmemize engel olduğunu öğrendik.
6.
İnsana Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan Allah
dostunun yardımıyla duyguyu, sevgiyi, yakınlığı, içtenliği, dostluğu sırlarıyla
öğreneceğimizi, zevkten kendimizden geçip sarhoş olacağımızı öğrendik.
7. Aşkın en sert kişiyi bile yumuşatacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostunun sözlerinin tesiriyle hızlı ve uzun yol
alan, kendisinden yararlanabilen kişi olacağımızı öğrendik, anladık.
*
RAVLİ