(Mevlana Hazretleri Şems
Hazretlerini anlatıyor)
1320. * Günahını, tespih, ibadet
haline kor;
Tövbeyi kabul etmede eşi-örneği yoktur
onun.
Gönlün kırılsın, toprak ol
burada;
Çünkü kerem, nerde olursa olsun, yok-yoksul
kişiyi arar.
Kerem, eteğini altınlarla
doldurdu da nerde bir tutsak varsa alıp azat etmeye geldi.
Hor (Değersiz,
önemli olmayan, aşağı) kişiye yücelik bağışlar;
Aşağılık kişiye yücelik var.
Çünkü varlık, boyuna yokluğu
arar;
Zekât (İslam
dininin şarlarından biri), beğin (Bey olanın)
bulunduğu yere gelmez.
Çünkü her şeyin zuhur ettiği şey,
zıddıdır onun;
Bu iki zıttan yüzlerce şey zuhura
gelir.
Sen, siyah bir tahtaya yazı
yazsan yazını gizler o tahta;
Çünkü ikisi de zifir gibi karadır.
Yeni yazılan yazı, yaşlığından
belli olur:
Fakat kurudu, eskidi mi, gönüldeki
düşünceye döner, gizlenir.
Bu, sayısız şekilde anlatılır ama
sen sus;
Tabiatlar, çok olan her şeye düşmandır
çünkü.
Yaşayışın rahatı-huzuru, o güzeldir;
O güzeldir ki rahatı-huzuru
alır-gider.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Günahımızın
farkına vararak ve sıralayarak sürekli pişmanlığımızı belirterek tövbe etmemiz,
tövbemizin kabul olması için dua etmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Aşk
yurdunda yer almamız için, isteklerimiz en aşağıya çekilmesi, Allah’ın
büyüklüğünün, asaletinin, azametinin devreye girmesini beklememiz gerektiğini
öğrendik.
3.
Kişinin
günahı sebebiyle kendini esir edeceğini, bu tutsaklıktan tövbe ederek ve
tövbenin kabul edilmesi ile özgürlüğüne kavuşma imkanının olduğunu öğrendik.
4.
Değersiz, önemsiz, aşağı bir kişi bile olsak
Allah’ın asaletinin gereği olarak yücelikler bağışlayacağını öğrendik.
5.
Allah’ın
yardımı yokluk içinde olana geleceğini öğrendik.
6.
Yaradılışın
meydana çıkardığı görünenin, iki zıttan bir ürün meydana getirmesi olduğunu
öğrendik.
7.
Gönlümüzdeki
düşüncenin kendini gizlediğini, değişik şekillerde kendini gösterdiğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Rahat
yaşayış ve huzurun güzel olduğunu, bu güzelliğin isteklerin çok olması ile bu
yerden alındığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ