(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1580. Şarap (Tanrı şarabı) sundun mu, bir iş bekleme bizden artık;
Şarap insanı işsiz-güçsüz kor (Bırakır).
Gönlüm (Sevgi,
istek, düşünüş, anma, hatırlama gibi kalpte oluşan duyguların kaynağı)
dün düşe-kalka geldi;
Çünkü şarap, onun sarhoşluğunu meydana çıkarmada.
Koştum, yanına vardım;
Şarap mı içtin dedim;
Korkmuyor musun ki akıl, inkâr (Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu
saklama, gizleme, bir yargıdan onun karşıtı olan yargıya geçme) eder.
Derken ağzını kokladım;
Anladım;
O peri yüzlünün kokusu geliyor.
Tebrizli Şemseddin'in, sınıkları
(Yenilmiş, bozguna uğramışları) onaran (Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanır
duruma sokmak, işe yarar duruma getiren) yaratıcının kokusuna sahip
efendiler efendisinin kokusu.
Kokudan kokuya büyük bir fark
var;
Ondaki bu kokuysa hadsiz
hesapsız.
Sufilerin (Kendini Allah’a adamış kişilerin) sema'ı (Dansı), bitmez de bitmez, sönmez de ateş, odunu
ıslatmaz ki.
Şunu iyice bil ki afetler (Doğa olaylarının sebep olduğu yıkım), bedene aittir;
Ayağın kalkmadıkça elini çırpma.
* Meclisi, öküzlerle (Aptal, anlayışsız) eşekler (Kaba,
düşüncesiz) kaplamazsa Mesih, yapa-yalnız zevk alır, neşelenir.
Ağırcanlıların (Uyuşuk, tembel, vurdumduymaz kişilerin) bulundukları
halvet meclisinde (Yabancıların da olduğu toplantıda), neden yeni baştan zevke
başlamaz gönlümüz?
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Gönlümüzün yeri kalbimizin olduğu göğüs boşluğu olduğu halde hep gizlendiğini,
insan Tanrı şarabı içince meydana çıktığını, aklımızın doğruyu olduğu gibi
söyletmediğini öğrendik.
2.
Şems Hazretleri bozulmuş, normal ve faydalı durumdan
çıkmış olanları normal ve işe yarayan duruma getirebilecek yetki ve güçte
olduğunu öğrendik.
3. Kendini Allah’a adamış kişilerin neşesinin, sevincinin bitmez olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostlarının aralarına yabancı almadıkları,
dostların bir arada olmasının gönlümüze zevk verdiğini, zevke daldırdığını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ