(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5820.
İki-üç adımcağız atar da hırstan (Sonu gelmeyen
isteklerden), kinden ( Gizli düşmanlıktan)
hilme (İnsanın tabiatında olan yavaşlığa, yumuşaklığa)
doğru gelirsen, kaynar-coşar, bal kesilirsin;
Kendinle
beraber nice âlemleri de tatlılaştırırsın;
Fakat
ne tembellik bu.
Yanlış
gördüm, yanlış söyledim;
Boyuna
yanlışlara eşin ben;
Senin
yüzünü görseydim gözüm şaşı mı kalırdı böyle?
A
gönül, aynada kendini eğri-büğrü gördün mü, mutlaka bu eğrilik şendedir, aynada
değil;
Önce
bendini doğrult.
Birisi
kuyu başına gitmiş de Ay'ı kuyuda görmüş;
Ay'sa
gökyüzünden bağırmış ona:
Acele
etme, hurdayım ben.
Ay'ı,
şu alçacık yerde arama;
Yoklukta
varlık olmaz;
Abû
Cehil (Acı tadı olan) karpuzu eken, şeker kamışı
biçemez.
Hoşluk-güzellik,
varlığım gidermektedir;
Sense
güzelliği varlıkta arıyorsun a benim canım;
Zor
şey burada çözülmez;
Bir
şeyi, elde edebileceğin yerde ara.
Öylesine
bir kazsın ki acelenden, Ay'ı, yüzdüğün suda aramadasın; Öyle bir kişisin ki
adım atıp yol alacağın yerde can damarına vurur-durursun.
Aklî
başında olanlar bu ayakla-bu başla kayboldular-gitti;
Ben
ne yapayım bu yolda;
Öylesine
sarhoşum ki hiç sorma.
Tanrım,
kendi sarhoşunun tut elinden;
Yoksa
o, yaramaz kişi, sarhoşken âleme neler ederse kendisine onları edecek.
Beni
alt-üst ettin amma kendine daha da yaklaştırdın;
Zaten
insan, çıban deşilip sıkıldıktan sonra iyileşir.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Hırstan,
kinden kurtulmak için uğraşı verirsek yapımızda olan fakat baskı altına
aldığımız yavaşlığa, yumuşak davranışlara geçmemizle kendimizde ve çevremizde
tatlılaşma olacağını, coşkun faydalı biri haline geleceğimizi öğrendik.
2.
Karşılaştığımız
kişilerdeki eksiklikleri ve yanlışları görüp söz etmek yerine kendimizin
eksikliklerini, yanlışlarını görüp düzeltmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Karanlıkta
kalanlara ışık tutan, görünmez problemleri görür hale getiren, doğru çözüm
yollarını ancak asil yüce kişilerden yararlanabileceğimizi, aşağı kişilerde
böyle fayda bulamayacağımızı öğrendik.
4.
Asil
yüce kişileri aşağılarda değil yüce yerlerde aramamız gerektiğini öğrendik.
5.
Hoşluğu-güzelliği
mala-paraya-makama tutkun olmaktan vazgeçtikçe sahip olabileceğimizi öğrendik.
6.
Zor
işlerin parayla-malla-makamla çözülmediğini, hoşluk ve güzellikler çözüleceğini
öğrendik.
7.
Aklı
başında olanların asil-yüce kişileri sevip sevgiyle bağlanıp dostluk
kurduklarını, halk içinde olsalar bile kaybolmuş gibi olacaklarını öğrendik.
8.
Mevlana
Hazretleri hayret makamında sarhoş dolaşırken Allah’tan yardım istediğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems Hazretleri; Mevlana Hazretlerini rahatsız
eden, hastalık veren yaralarını deşip akıttıktan sonra yarayı yıkılarak merhem
koyduğunu, iyileştirdiğini, sağlıksızlığa giden ilerleyişten alıkoyduğunu, bunu
yaparken de can acıttığını, hazretin severek katlandığını öğrendik, anladık
*
RAVLİ