(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5750.
Şimdi tamamını sen söyle;
Çünkü
hem hal (Davranış) padişahısın, hem söz
padişahı;
Biri
tutar da sözüne söz katar, sözünü keserse söze de bir çizgi çek, kaldır
ortadan, söyleyene de.
A
Müslümanlar, Allah'a sığındım şu ateşlerle dolu ayrılıktan; karanlıklar içinde
karanlıklar, sevgilinin ayrılığıyla sardı-kapladı beni.
Can
balığı, denizden uzak düştü mü, hileye-düzene kalkışır;
Çöle
düşen bahtsız balığın kumları eşip denizi arayışı gibi hani.
Âşık,
şu konakta cansız bir hâle gelirse şaşılmaz;
Sudan
ayrılan balık, susarsa şaşılır mı hiç?
Yanıp
yakılan âşığın şu yanışını, biri çıkar da inkâr ederse ne var? Neyle ayırt edilecek
görür gözle kör göz?
Âşığın
konağından vuslat (Sevgiliyle buluşma) yaygısını
(Yere serilen kilim) alınıp dürüldü mü (Sarılıp katlandı mı), gencin altına alev-alev ateşli
bir yaygıdır, döşenir.
O
Yûsuf un (Güzel sevgilinin) haberi, şu aşk Yâkub’una
(Babasına) geldi mi, ferahlar (Sıkıntısı, tasası dağılır), İşte bağ bahçe, işte
yaşanacak cennet.
Gönlüm,
Şemseddin'le (Şems Hazretleri ile) buluşma
ümidinin, hırsıyla kulağıma diyor ki:
Tebriz'e
gitmek gerek, Tebriz'de aramak gerek.
A
sâki (Tanrı şarabı sunan), susamışım, iştiyakım (Özlemim) var;
Çekinme,
sun kadehi, topluluğun hepsi de içti, sızdı-gitti.
Sırlarımı
anlamak istiyorsan ateşle dolu bir kadeh sun, beni sarhoş et; Sonra sor, kimi
özlüyorsun, neye âşıksın diye.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin sözünün ve önerdiği yaşayışın
değiştirilemez doğrular olduğunu, bu davranışı ve sözü değiştirmeye kalkanların
yok olacaklarını öğrendik.
2. Şems Hazretlerinden uzaklaşanların hileye düzene başvurarak
tekrar kavuşmaya çalışacaklarını öğrendik.
3. Şems Hazretlerine tutkulu sevginin canımızın yaşam
kaynağı olduğunu, ayrı düşmekle balığın su araması gibi arayışa geçileceğini
öğrendik.
4. Aşığın sevdiğinden ayrılması ile alev-alev yandığını,
bunun da normal olduğunu öğrendik.
5. Allah dostu ile ayrılığa düşenlerin ancak Tanrı
şarabıyla sarhoş olup kendinden geçmekle sabredebileceklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin sırlarını anlamak istiyorsak;
Önce
benlikten, nefsimizin baskılarından kurtulup uygun duruma gelmemiz, insan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru
saçan Mevlana Hazretlerini candan severek dediklerinin doğru olduğunu
tereddütsüz kabul eden olmamız, ondan sonra soru soracak duruma gelmemiz
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ