(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5630.
O can, gönlü anlatmaya başlayınca kimde gönül kalır?
O
haber, söylemeye koyulunca kimin, kendinden haberi olur?
Can
aşkının sözünü eder o;
Yolculardan
bahseder o;
Başka
şükretmeyi anlatır, ciğer kanını hikâye eder o.
Bahar
geldi, bahar geldi, güzel yüzlü bahar geldi;
Bir
hoşlaştı, yeşerdi dünya, lalelikte gezip tozma çağı geldi.
A
reyhan, süsenden işit;
Yüz
dili var süsenin;
Balçık
yazıyı seyret;
Nasıl
da bezendi (Süslendi), güzelliklerle dop-dolu.
Gül,
şu gurbette nasıldın, ne haldeydin diye nesrinden sorup duruyor; o da, hoşum
diyor, çünkü hoşluklar geldi o ülkeden.
Yasemin,
selviye, sarhoşça oynuyorsun boyuna diyor;
Selvi
de yaseminin kulağına, o hilim sahibi (İnsanın
tabiatında olan yavaşlık, yumuşaklık), o esirgeyici sevgili geldi diyor.
Menekşe,
sararıp solma çağı geçti, koruma zamanı gitti, ölümsüz ömür geldi, kutlu olsun demeye
gitmiş nilüfere.
Nergis,
güle, gülüyorsun, değil mi diye gözceğizini kırpıyor;
Gül
de evet diyor ona;
Gülüyorum, sevgili, kucağıma geldi çünkü.
Çam,
güç yol diyor, Tanrı'nın lütfuyla kolaylaştı;
Çünkü
dolgun-dolgun her yaprak, su verilmiş kılıç gibi bitmede.
O dünya
Türkistan'ından, güzel yüzlü Türkler, ağırlıklarıyla, padişahın buyruğuna
uydular, balçık Hindistan’ına geldiler.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin gönlü anlatarak dinleyenlerin gönlünden haberdar olup hayretler
içinde kendilerinden geçeceklerini öğrendik.
2.
Canımızın
Allah’a olan aşkını, Allah’ı aramaya çıkan yolcuların durumunu, bu kadar
güzelliklere kavuşmuş insanın nasıl ve kime teşekkür edeceğini şaşıracağını
öğrendik.
3.
Güzel
olan, güzelliği arayan, güzelliği gören, güzelliğin değerini bilenlerin birbiri
ile konuştuğunu, güzelliğe nasıl sahip olduğunu anlamaya çalıştıklarını
öğrendik.
4.
Hoşlukların,
yavaşlıkların, yumuşaklıkların sahibi Şems Hazretlerinin bir yeri
şereflendirince çiçeklerinin hal diliyle birbiri ile konuştuklarını öğrendik.
5.
Sevgilisi
kucağına gelenin güleceğini öğrendik.
6.
Allah’a
ulaşma yolunun çok güç olduğunu fakat Allah’ın yardım etmesi, iyiliklerde bulunması ile kolaylaştığını,
kendi dostunu yolcuya sevdirerek yolu anlattığını, yolu kısalttığını, yolu
aydınlattığını, yolcuyu koruduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
Türkleri kendisine asker seçtiğini, Türklerin Allah’ın emrettiği güçlük çıkartan
yerlere gittiklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ