(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5440.
Bir sağrağım (Büyük kadehim) var ki denize
güler-durur;
Bir
deli-divane gönlüm var ki ne bağ (İlgi, ilişki) kabul
eder, ne öğüt.
Tanrım
benim, bir canım var ki sen de bilirsin, sabredemez sana;
Hiçbir
balık, bir soluk olsun, sudan (Yaşam kaynağından)
kaçmaz ki.
Ne
de güzel bir varlığın var, ne de güzel sarhoşum ben;
Seni
varlık bezer (Süsler), beri sarhoşluk.
Kendine
gel de sus, kendine gel de sus artık;
Öylesine
bir aşk seçmişsin ki her an, gamsız bir neş'e verip durmada, reddetmeden her şeyi
kabullenmede.
Baş
(Kavrama ve anlama yeteneği, zeka, zihin bellek),
bir hevese (İsteğe, eğilime, arzuya) düşmek için
lâzım;
Bom-boş
oldu mu baş da nedir?
Can,
görmek içindir;
Görüşü
olmayan can da nedir?
Padişahın
yüzünü bakmak gerek;
Bu
olmayınca neye yarar göz?
Kendinden
yolculuk gerek;
Kendinle
beraber olunca yolculuğun ne mânası kalır?
Safralı
(Sıkıntısı, tedirginliği, rahatsızlığı olan) biri,
bana sordu da dedi ki:
Şekerler
yiyen, şekerler çiğneyen (Ağzı tatlı olan, tatlı sözler
söyleyen) biriysen, şeker de nedir desen de kamış gibi önünde kemer
kuşandım (Hizmet yapmaya karar verdim).
Dedim
ki:
Şeker
en iyi bir şeydir amma başkasına göre;
Çünkü
öyle bir aptalsın sen ki şekeri görürsün de bundan daha beter ne olabilir ki
dersin.
Çünkü senin bedeninin temeli, öldüren zehirle
atılmıştır;
Mayan
cehennemdir senin;
Cehennemden
başka bir şey bilmez.
Cüz'î
akılla (Küçük parça akılla) Akl-ı Küll'ü (Tabiattaki ilişkiyi, uyumu göremezsin) nasıl
görebilirsin?
O
kanlar içen denizde şu küçücük akıl, ne oluyor ki?
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin olan olayları ve olacakları gösteren kadehinin olduğunu, gönlünün
coşkun olduğunu, gönlü ile kendini bir şeye bağlamadığını öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri, Allah’ı deniz, canını balık gibi düşünerek balığın denizden
ayrılırsa öleceğini örnek vererek Allah’tan bir an olsun ayrılmadığını
öğrendik.
3.
Mevlana Hazretleri, seçtiği aşkla üzüntüden
uzaklaştığını, her şeyi olduğu gibi kabul eden biri olduğunu öğrendik.
4.
İnsanın
bu dünya isteklerinin dışında isteğin peşine düşmesi, anlamak, kavramak,
sezmek, seçmek için can gözünü bilmesi ve güçlendirmesi gerektiğini öğrendik.
5.
Bu
istek peşinde gideceğimiz zaman bunun başkanını bulup onun yüzüne bakıp ruhsal
olarak ona katılarak bir olmamız gerektiğini öğrendik.
6.
Şekerin
güzel olduğunu ancak şeker hastası için şekerin uygun olmayacağı için kişinin
bu yolculuğa uygun olması gerektiğini öğrendik.
7.
Vücuduna
bağlı ve sevenin ne cenneti ne de aşk âlemini bilemeyeceğini, göremeyeceğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşk yolculuğu için vücudunu hayatta tutan
aklın yetmeyeceğini, Allah’ın sanatını gören, yarattıklarının birbirleri ile
ilişki ve uyumu sağlayan incelikleri gören bakışa sahip olanların bu yolculuğu
yapabileceklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ