(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5340.
Bir güzel ki bütün gece Zühre'ye (Güzel yüzüyle,
yumuşaklığıyla, incelik ve zarafetiyle neşeli ve istekli, güzel huyuyla)
Ay'a işveler (İlgi
çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş tavır) öğretmede;
İki
gözü, büyücülükle gökyüzünün gözünü bağlamada.
A
Müslümanlar, bari siz gönüllerinizi koruyun, çünkü ben, onunla öylesine
karıldım, birleştim ki gönül, benimle karılamıyor, birleşemiyor artık.
Önce
aşktan doğdum, sonunda tuttum, gönlümü ona verdim;
Hani
meyve gibi;
Daldan
biter de sonra dala asılır-kalır.
Işığı
gizliyor diye kendi gölgemden kaçıyorum;
Gölgesinden
kaçanın nerde kararı olacak?
Saçları,
nerde bir iple oynayan cambaz, tez gelsin diyor;
Muma
benzeyen yüzü, nerde bir pervane (Ateşe doğru uçan
kelebek) ki gelsin, yaksın kendini deyip duruyor.
A
gönül, şu cambazlık için yürekli ol, tutsak ol-gitsin;
Mumu,
alevlendi mi, at kendini ateşe.
Yanmadaki
tadı duyarsan ateşe dayanamazsın;
Abıhayat
gelse ateşten ayıramaz seni.
Şimşek
gibi bir şey çakıyor;
Acaba
o gönüller alan sevgili mi ki?
O
köşeden parlayan ne;
Acaba
o lâ'l madeni mi?
O
incinin çevresindeki ne?
Ay
mı, yıldız mı?
Nurdan
bir kandil gibi gökten sarkıtılmış, muallâkta (Asılı
kalmış) durmada.
*
Acaba can kandili mi, Direfş-i Gâvyânî mi (Üstü
mücevherlerle dolu bayrak mı)?
Yoksa
ışığına son olmayan o can mumu mu?
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Direfş-i
Gâvyani: (Dakkak’ı öldürenlerin meşin önlüğü bayrak
yaptıkları, üzerine padişahlar tarafından mücevherler takıldığını, Hazreti Ömer
zamanında İran Müslümanlar tarafından zapt edilince ele geçirilip üzerindeki
mücevherlerin gazilere dağıldığı)?
Neler
öğrendik;
1.
Aşkın
güzelliği her güzele güzel, hoş, alımlı davranışlar öğrettiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri gönlünü aşka kaptırdığını, gönlünün kendisine geri gelmediğini
öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin aşka tutunup tek başına dalda kaldığını öğrendik.
4.
Aşkın
Mevlana Hazretlerini kararsız hale getirdiğini, ne yapacağına karar veremez,
hatta kendisinin meydana getirdiği gölgesinden bile çekinip kaldığını öğrendik.
5.
Aşk
geldiği zaman kendimizi aşk ateşine teslim etmemiz, ateşe dalmamız gerektiğini
öğrendik.
6.
Aşk
ateşinin yanma tadının çok çekici olduğunu, ölümsüzlük verseler bile kişi aşk
ateşini bırakmayacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşkın
insanı aydınlatan, hiçbir şartta karanlıkta bırakmayan mücevherlerle dolu
bayrak olarak aydınlıkta kendini gösterdiğini, değer bilenlere kendini gösterip
davet ettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ