(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
5290.
Utanan, âr-namus kaydına düşen kişi de nedir ki?
Mecnun
(Sevdadan ötürü kendini kaybetmiş) gibi ortaya
düşmek gerek.
Böylesine
örtünen (Deli-divane örtüsünü üstüne örtmüş)
kişiyi, kimsecikler, hareketine almaz (Güvenip de iş
vermez ve işbirliğine yanaşmaz).
Canın
sağ oldukça gökyüzünde bile olsan gene gökten nimetler yağar, yerden nimetler
biter.
Canın
İsrafil'dir (Kıyamettin habercisidir);
Onun
sesiyle dirilirsin (Güçlenip canlanırsın);
Beden
kamışını bom-boş bir hâle getir (Senin içine Allah’ın
emri üfürülsün);
Isrâfil’in
sûrusun (Sesinin çıkacağı borususun) sen.
Onlardan
(Toplumun baskısından, bağlayıcılığından) canını
kurtarınca kimlere üst oldun, bilesin diye binlerce düşman belirmiştir, binlerce
yol kesen haydut peydahlanmıştır (İstenmeyen, uygun
olmayan ortaya çıkmıştır).
Güneşe
konak olan o öküzle ((Boğa burcu) (Tümden uyanışın canlanmanın en verimli zamanı) kuzuya
((Koç burcu) (Doğanın
uyanması, canlanması)), ne Aslan ((Burcu)(Yönetmeye, her şeye karışmaya )) el atabilir;
Ne
de bir şeye alt olur onlar.
Bakışlar elde edemiyorsun, bakanı-göreni
göremiyorsun;
Şu
ikisinden de mahrumsun;
Çünkü
görünenlerle perdelenmişsin.
Altıncı
terci’ bendine geleyim, dileğim-isteğim an-duruysa;
Fakat
bu ayrılıktan da öylesine şaşkınım ki sanki afyon çiğniyorum.
Aldım,
Akl-ı Küll'ün (Doğadaki uyum ve uzlaşma) ışığıyla
öylesine şaşırmış-kalmış ki ne afyona ihtiyacı var, ne esrara, ne de üzümden
meydana gelen şaraba.
Padişahın
sağrağı (Büyük kadehi) gelince şeytanın kadehi
de nedir ki?
Esirgeyen
ana gelince üvey ananın sevgisi de nedir?
*
Yüzümü, onun aşkına tuttum mu, ne diye bilgiyle uğraşayım, ne diye üstünlük
peşinde koşayım?
Ne
diye Basra’ ya hurma, Kirman'a (İran’da bir bölge)
kimyon götüreyim?
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Toplum
bana ne der, çıkarlarım kaybederim baskısından kendimizi kurtarmamız gerektiğini
öğrendik.
2.
Allah’ın
kuluna rızkını bir şekilde ilettiğini, buna hiç kimsenin engel olamayacağını
öğrendik.
3.
Toplum
eleştiriden, aşağılamaktan asla vazgeçmeyeceğini, yükselen kişilere basit
hatalarını abartarak ve yaygınlaştırarak değersiz kişi haline getirmeye uğraşacaklarını
öğrendik.
4.
Yaşam
ve ölümün kendi elimizde olduğunu, iç temizliğimizi yaparak yeniden dirilmeye
kendimizi hazırlamamız gerektiğini öğrendik.
5.
Allah’ı
arayan, aşk yolunda olan kişinin toplum baskısından, toplumun şaşkınlaştıran
etkilerinden kurtulması gerektiğini öğrendik.
6.
Toplumun
oyalayıcı etkisi ile bir bakışa sahip olamayacağımızı, bize gerçekten bakan ve
bizi göreni Tanrı’yı toplumun perdeleyerek görmemize engel olduğunu öğrendik.
7.
Yaratılmışların
her şeyin birbiri ile ilgisini uyumunu gören ve anlayanların zevkten sarhoş
olacaklarını ve bu sanatın ustasını aramaya başlayacaklarını öğrendik.
8.
Allah’tan
sevgi ve ikram gelince kişinin dünya yaşamındaki beklentilerinin
önemsizleşeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah aşkına, Allah dostlarının aşkına
yolculuğa çıkan, Allah’tan ikram alan kişinin dünya malıyla uğraşıdan
vazgeçeceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ