(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
5130.
Gönül halvetinin (Yalnızlığın) tam içinde
giyinip durduğun her düşünce, rengiyle, şekliyle, yüzünden belli olur.
Her
ağacın gönlü, hangi tohumdan, hangi taneden su içerse o içtiği su, dalında,
yaprağında belirir.
Elmadan
su içmişse ondan, elma yaprağı biter;
Hurmadan
su içmişse hurma verir.
Nasıl
hekim, hastaların betinden-benzinden hastalığı anlarsa can
gözü açık olan da yüzünün, gözünün renginden, senin dinini, inancına anlar.
Dininin
hâlini, sevgini, kinini (Gizli düşmanlığını),
renginden anlar;
Fakat
gizler, rüsvây (Ayıplama) etmez seni.
Mektuba
bakar, fakat dudağını oynatarak okumaz;
Ancak
şu gebeden yarın ne doğacak;
Bilir
onu.
Gördüğünü
söylese bile, gizli-kapaklı söyler;
Sende
de istek derdi (İstek ve niyet) varsa o anlamı
gizli (Saklanan), o işaretten ibaret sözü
anlarsın.
Fakat
istek derdi yoksa sende, tut ki apaçık söylemiş;
Anlamaz,
başkalarının masalı sanır, her yana
sallar-durursun (Kendi üstüne almaz).
Noolur
(Ne olur?) sevgilim, yarın elimi tutsa benim;
Pencereden
başını uzatsa, Ay değirmisine (Yuvarlağına)
benzeyen o güzelim yüzünü gösterse bana.
Canıma
canlar katanım, kapıdan girse de elimi-ayağımı çözse;
Çünkü
ayak direyip duran ayrılık, elimi de bağladı benim, ayağımı da.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Kişinin
kendi kendine düşünüp karar verdiği, kendi değerini oluşturduğu her ne varsa
insanın yüzünde kendini gösterdiğini, arif kişinin o kişinin yüzüne bakarak
rahatça okuduğunu öğrendik.
2.
Kim
hangi cinsten özünü, bu güne kadar gelen çizgisinden gıdasını almışsı onun
rengi ve şekli ve de inancı olarak yüzünde belirdiğini öğrendik.
3.
Can
gözü açık olanın kişinin yüzüne bakınca yüzünün renginden, dinini ve inancını
anlayacağını fakat açık etmediğini öğrendik.
4.
Can
gözü açık olanın gözüyle karşısındaki kişiyi açıkça okuduğunu, onun dinini,
sevgisini, gizli düşmanlıklarını anladığını fakat açıkça söylemediğini,
gizli-kapaklı söylediğini öğrendik.
5.
Kişide
uyarıyı dikkate alacak eğilim, arzu, istek, niyet yoksa; açık da söylense
anlamayacağını, başkasına söylenmiş masal gibi üzerine almayacağını, kendi
dışında uyarıyı başkalarının üstüne atacağını öğrendik.
6.
Gözünü
ısrarla iki eliyle kapatanın önüne ne kadar ışık tutup yolunu aydınlatılsa da
onun kör ve ışıksız kalmayı, hareketsiz olmayı garip bir şekilde tutunduğunu
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Elimizi ayağımızı çözecek kişinin Şems
Hazretleri olduğunu, yüzünü
göstermesiyle sevince kavuşacağımızı Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ