(Mevlana Hazretleri aşkı
anlatıyor)
5320.
Şu yedi fetvayı, tercî'iyle, Şi'râ yıldızını (Semanın
güney yarıküresinde bulunan Kelbülekber (Büyük köpek) burcunun ve bütün semanın
görünen en parlak yıldızı, Sirius) bile yakan böylesine şiiri alın, ilk
müftüye götürün.
Kutluluk
(Çok saygı duyulan, beğenilen, kutsal olmayı) arayan
başkadır, âşık (Allah’a ve onun dostlarına aşırı sevgi
ile bağlanan kişi) başka;
Kim,
canına-başına âşıksa onun aşkında direnecek ayak yoktur onda.
Ciğer
kanına bulanmış, ateşlerle dop-dolu aşk gözü, nerden gönlünün dileğini arayacak,
nerden canının ölümsüz olmasını isteyecek.
O
gözlere sahip olan, kötü hâle düşmekten ağlamaz, gamdan (Üzüntüden) gözleri ovmaz;
Her
soluktan, hâlinin daha da beter olmasını ister.
Ne
baht gününü ister o, ne geceleri huzur arar;
Gönlü,
geceyle gündüzün arasında gizlenmiş bir seher çağıdır sanki.
Dünyada
iki köşk var;
Biri
devlet (Emri yapılan), öbürü mihnet (Sıkıntı içinde olan) Tanrı'nın zatına and olsun ki
âşık, ikisinden de dışarıdadır.
Onun
coşup köpürmesi, denizden değildir;
Pek
değerli, eşsiz bir incidir o.
Yüzü,
altın gibidir amma bu madenden değildir o.
Gönül,
can padişahının aşkıyla nerden padişahlık isteyecek?
O
kemerin şehidi olan can, nerden kaftan isteğine düşecek?
Dünyayı
devlet kuşu kaplasa âşık, hiçbirinin gölgesini istemez;
Çünkü
o, o ünlü devlet kuşunun aşkına düşmüştür, o aşkla sarhoş olup gitmiştir.
Dünya,
şekerlerle dolsa âşık, sevgili hayır, olmaz der de o şekerden ayrılırım diye gene
de ney gibi ağlar-durur.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin Allah sanatının yedi emrini anlatan şiirini müftüye götürüp
görüşünü sorarak dine aykırılık olup-olmadığını söylemesini duymamız
gerektiğini öğrendik.
2.
Toplumun
saygısını kazanmak için uğraşı vermek ile benliğini-varlığını yok edip sevdiğinde
var olmayı isteyen kişinin başka yol izlediklerini öğrendik.
3.
Gönül gözü ile bakan kişinin nefsinin
dileklerinden-isteklerinden temizlenmiş kişi olduğunu öğrendik.
4.
Aşığın
kötü hale düşmekten, üzülecek şeylerden ağlamadığını, halinin iyi olması için
çabalamadığını öğrendik.
5.
Aşığın
rahat ve huzur arayışında olmadığını öğrendik.
6.
Aşığın
ne saltanat ne de sıkıntılı bir ortam içinde olmadığını öğrendik.
7.
Aşığın
şekil değiştirilmeyen doğru ve her zaman geçerli sözler söylediğini öğrendik.
8.
Sevdiğinin
padişah olduğunu bilenin padişahlık istemeyeceğini, sevdiğinin üstünde
gördüğünü alıp kendisi giymek istemeyeceğini öğrendik.
9.
Aşıkta
sevgilisinden ayrı düşmek korkusundan başka bir korku ve endişe olmadığını
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşığın dünyaya ait nimetlerin peşinde
olmadığını, sevdiğinin gücünü kendi çıkarı için istemediğini, sadece aşkla
sarhoş olmak ona yettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ