(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
5260.
İçi, bağdır-bahçedir, cennettir, yem-yeşil, uçsuz-bucaksız bir bahardır;
Bu,
boyuna da böyledir işte;
Görünüşte
de bahardır zaten o.
Üçüncü
tercî bendi şu:
Her
güzelin üstüne gözyaşı saçmak gerek;
Fakat
bir bulandı mı yüzüme tokat vurur, kızgınlıkla tırmalar yüzümü.
Gel
a padişaha benzeyen aşk, gene ne getirdin bize?
Kara
da senin cömertliğinden çalmıştır cömertliğini, deniz de:
Salına-salına
sarhoş bir halde geliyorsun;
Kadeh
elinde geliyorsun sen;
Âlemin
bütün arı-duru şeyleri, o tortulu şaraba feda olsun.
En
aşağılık kadehin deniz;
En
değersiz zarın İkizler burcu (Pratik zekâlarıyla çekici
ve akıcı) ;
En
aşağı sineğin Zümrüdüanka,
En
bayağı sanatın adamlık (İnsana yakışan tutum ve
davranış,insan olma durumu).
Hastalığımdan
öyle de sevinçliyim ki;
Çünkü
hal-hatır sormaya gelirsin hastaya;
Sağlıktan-esenlikten
öyle de hastayım ki;
Sohbetimden
kesildin çünkü.
Gel
a şekilsiz aşk;
Ne
de güzel şekillerin var.
O
renge hayranım ben;
Ne
al-alsın, ne sarı.
Şekle
bürünüp geldin mi, ne de güzelsin, ne de cana canlar katarsın; Fakat şekli
attın mı da o aşksın işte, o tek güzelsin sen.
Gönlün
baharı, rutubetten değil;
Gönlün
güzü, kuruluktan değil;
Ne
yazı, ısılıktan (Sıcaklıktan) onun, ne kışı,
soğuktan.
Ne
kutlu andır o an ki gelirsin de o eşsiz lûtfunla ben seninim, sen de benimsin;
Neden
gamlısın, neden dertlere batmışsın dersin.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Gördüğümüz
tüm güzelliklerin aşktan olduğunu, aşk şekle bürünüp kendini gösterince
güzelliklerini görebildiğimizi öğrendik.
2.
Aşkın
şekilsiz olduğunu, istediği şekille kendini gösterdiğini öğrendik.
3.
Her
güzelliğin şeklini atınca âşık görebileceğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşka ben seninim sende benimsin dediğimiz an,
kutlu bir ana kavuşacağımızı, aşkın üzüntülerimize, dertlerimize ortak
olacağını, bizi arahlatacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ