24 Ağustos 2018 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 1910 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

1910. Ah, şu ben yok muyum?
Ne de renksizim, ne de izimin tozu bile yok;
Kendimi, ne vakit nasılsam, öylece göreceğim?

Dedin ki:
Sırları dök ortaya;
Benim bulunduğum orta nerde, göster bana.

Böylece hem hareketsizim, hem gidip durmadayım;
Şu canım, ne zaman karara kavuşacak?
Bilmem ki?

Öylesine kıyısı-bucağı bulunmayan şaşılacak bir denizim ki, denizim de kendisinde gark (yok) oldu-gitti.

Beni bu dünyada da arama, o dünyada da;
Bulunduğum âlemde ikisi de kayboldu.

Yokluk gibi kâra (Kazanca) da boş vermişim, ziyana da;
Kârsız-ziyansız (Kazançsız-zararsız), bir acayip kişiyim ben.

Dedim ki:
A can, bizim ta kendimizsin sen;
Dedi ki:
Şu bulunduğum açıklık âleminde kendi de nedir ki?

Öyleyse dedim osun;
Hay dedi, sus, öylesine bir şeyim ben ki dile gelmeme imkân yok.

Dedim ki:
Dile gelmiyorsun, söze sığmıyorsun amma işte, seni dilsiz-sözsüz, söylemedeyim ben.

Yokluktan Ay gibi doğdum, parladım;
İşte, ayaksız olarak koşup duruyorum.

                       ***        
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Benliğimizin çeşitliği olmadığını, benliğimizde izlediğimiz yolun izlerinin olmadığını, benliğimizin o anda nasılsak onu o şekilde göreceğimizi öğrendik.
2.    Benliğimizin aynı yerde değişime uğramadan kaldığını, canımızın istediğimiz yere gidip geldiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin kâr-zarar sınırlarından çıktığını, gönlünün ve canının çok büyük âlemlerde olduğunu, arayanın bulamayacağını öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerini arayan kişiyi Mevlana Hazretlerinin bulduğunu, kişinin araması ile bulamayacağını öğrendik.
5.    Mevlana Hazretlerinin kendini bağlayan bağlardan kurtulup kendini kaybedeceği âlemlere gittiğini, sonra da yeniden Ay gibi parlak yüzle doğduğunu, kıyamete kadar hizmette koşup duracağını öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
İnsanın kendi üstünde kendince edindiği bilgiyi başkalarının kendisini nasıl gördüğü bilgisine katarak benliğini oluşturduğunu ruh bilim sözlüğünden öğrendik, anladık

Kişinin kendi kendine ve ait olduğu topluma göre oluşturduğu benliğinin sıradan kişiye sıkıntı verecek uyumda olacağını öğrendik, anladık.

Sıradan olmayan, gönlü geniş, canı büyük, ruhu uzaklara ulaşabilecek güçte olanların toplumun işlediği ve böyle olmalı dediği benliği beğenmeyip terk ettiğini, dünyaya gelmeden önce tasarı âlemi olan Yokluk âlemine Mevlana Hazretlerinin yardımıyla ve yönlendirmesiyle gidip yeniden benliğini doğdurmaları gerektiğini öğrendik, anladık.
                   *

RAV

Popüler Yayınlar