2100. Ne kadar çalışırsan çalış, ancak gözünü
yumabilir, kendini göremezsin;
Fakat ne vaktedek kendinden (Tanımaktan) kaçacaksın, bir huzura, bir rahata kavuşmayacaksın?
Can dedi ki “ A benim tek güzelim, eşsiz dilberim,
şuna and içtim;
O aşk öldüren, o kara sevdalara tutulmuş olan
saçlarına and olsun”
Bu ahdi ederken bende ne can vardı, ne beden.
Ey tek, ey eşsiz güzel, bensiz-bizsiz ahdettim ben.
Sarhoş ne yaparsa suçu yoktur, yaptığını şarap
yapar.
Suya vurmuştur, orada görünür amma yücelerdedir Ay.
Hadi, hemencecik çek şu kadehi, o Hıristiyan şakiye
(Hayduda) Tebrizli Şemseddin’e ait bir nüktecik
bile söylemiyorsun.
Ne mutlu gündür o gün ki yoldan dönüp gelirsin,
yücelerde Ay gibi can penceresinden pırıl-pırıl içerilere vurursun.
O gittikçe dolan, değirmileşen (Yuvarlaklaşan), o süse ihtiyacı olmayan Ay yüzünle şu
yerlere döşenmiş toprağı Arş (Göğün en yüksek katı)
gibi bezersin.
O zaman nice ayağı bağlı akıllı kişi kendinden
geçer, varlığından kurtulur;
Nice canlar, yeni baştan ballar yemeye, şekerler
çiğnemeye koyulur.
Şu altı köşeli konak yerinden nice kervanlar kalkar,
bineksiz, azıksız, mekânsızlık âlemine doğru yola düşer.
Canımı aydınlata can, bedene, ayarını uman hoca
desin, bırak yarını, bugün beni gör, beni seyret.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Yol gösteren,
tolu aydınlatan olmadan kendi kendimize çalışmamızın kendimizi yeteri kadar
tanıyamayacağımızı, istenilen ve beklenilen rahat ve huzura kavuşamayacağımızı
öğrendik.
2.
Kendisi
yeryüzünde gözüken, yücelerde yer tutmuş kişiyi kendimize sevgili yapmamız,
âşık olmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Şems Hazretlerinin
yüce Arş makamında olduğunu, yeryüzünü de arşa çevirdiğini öğrendik.
4.
Yüce insana aşkla
bağlananın diğer tüm bağlardan kurtulacağını, kendini bağlayan benliğinden,
varlığından kurtulup tatlı bir hayata başlayacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Gelecekte derdine düşmeden, bugün yücelerde
kendilerine yer tutmuş Şems Hazretleri, Mevlana Hazretleri ve onların bize
tanıttıkları Allah dostlarını bilmemiz, bulmamız, tanımamız, onları aşkla
sevmemiz gerektiğini, bugünden itibaren, hemen bu aziz kişilere canımız gibi
bakmamız ve görmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ