5 Şubat 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1910 İNCİ BEYİT

1910.( Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini ile ilişkisini anlatım)
Hocam, o sevgiliden ne diye gönül alıcılık diler, vefa umarsın (Sevgiyi sürdürme, sevgi dostluk bağlılığı istersin beklersin)?
Güzel yüzünün gönül alması (Sevindirmesi), can okşaması, yetmez mi ki?

Dün, kendinden geçişe dair yazıp gönderdiği mektubu okudum da şu dünyadan bezip usanmaya dair yüzlerce mektup yazdım.

Senin şeklinle (Davranış biçiminle, tutumunla, yolunla, tarzınla), suretinle (Varlığının görünen yanıyla, beş duyuyla algılanan yönüyle)  benim şeklim, benim suretim, yanak yanağa vermiş;

Evet, bana ya gönül derdini söylüyorsun, ya can gussanı (Kederini, gamını, tasasını söylemelisin).

Mana gözüyle yattım, iç gömleğimi (Gizlediklerimi) de (Ortaya) çıkardım;
Çünkü aşk, örtüp gizleme perdesini ateşledi gitti.

Aşkı yüzümün renginde güzelliğinin aksini (Ayna gibi yansıtmasını) gördü de ettiği suçun (Seni sena göstermek aykırı davranışının) özrünü (Elinde olmadan yaptığın bu suçun hoş görülmesini) dilemek için ayaklarına kapandı.

Ey Tebrizli Tanrı Şems’i, gelirsin de gene görmezler seni;
Çünkü sen can gibi gelirsin, seher yeli gibi renksiz gelir, esersin.

A aklımın düşmanı, a akılsızlığımın derdi (Üzüntüsü), devası (İlacı, çaresi), bir küpe benziyorum ben, sen de benim içimde şarap gibi kaynayıp coşmadasın.

Evvel (Önce) de sensin, âhir (Sonra) de sen.
Dışta da sen varsın, içte de sen.
Hem padişahsın, hem sultan.
Hem perdecisin, hem çavuş.

İyi huylusun, kötü huylu.
Gönül yakıcısın, gönül alıcı.
Hem Ay yüzlü Yusuf’sun, hem kendini göstermezsin, yüzünü örtersin.

Pek tazesin, pek yeşil.
Pek güzelsin, pek dilber.
Şu içimdeki akılsın sanki şu kulağımdaki küpesin adeta.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Sevdiğimizin yüzünü göstermesinin bize sevinç vereceğini, bunun yeterli olacağını, başka bir şey beklememiz gerektiğini öğrendik.
2.    Kendimizden geçmek için dünya yaşamının tekrarlanır olmasından hoşlanmaz ve sıkılır duruma gelmemiz, bıkmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin gönlü ile Şems Hazretlerine yakınlaştığını, canıyla da yakınlaşmak istediğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini içselleştirdiğini, coşkuyu buradan elde ettiğini öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretleri olduğu gibi kabul edip sevdiğini, benimsediğini, kendi varlığını Şems Hazretlerinde gördüğünü öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar