1890. Uyku ölmüş, şalvarını rehine vermiş;
Onun (Aşk) gecesinde
uykuya rastlamazsın;
Bu perdenin ardında bir başka kimse yok, kimin
sırtını kaşıyorsun sen?
(Şems Hazretlerinin
söylediği sözleri başka bir kimseden alıp söylediğini söylemeye çalışan; bil ki
Şems Hazretlerinin sözlerinde başka bir kimseyi bulamazsın, tamamen ona aittir.)
A fazla söz söyleyen, sözün haddi (Sınırı) aştı, artık ağzını yum;
Aşka âşık değilsin, söze âşıksın sen.
Gönlüm, canım, bir düzenbaz güzelin fitnesine (Karışıklığına, karmaşasına) kapıldı, aşkına düştü;
Taş yürekli bir güzelcik, savaşçı bir dilberceğiz;
Hasta gibi tutmuş, başını çatmış.
Uykusu, rahatı kaçmış birinin kapısına gelir, kapıyı
çalar, su ister.
Ne suyu?
Maksadı onu ateşlere atmak, yakıp yandırmak.
Bu evi der, bana kiraya ver, ne kadar kira istersin?
Ne yapacaksın diye sordun mu, içine ateş
dolduracağım, ateş ambarı olarak kullanacağım der.
Bazı kere der ki:
Şu oturduğun arsa yok mu, benimdi, bunu sen de
bilirsin.
Duvarı yıktır şuradan, arsayı geri ver bana;
Can arsasında senin duvarın, bir pislik
adeta.
O selvi boylu dilber, birisine kastetti (Amaçladı) mi işi varmış gibi mahallede dönüp dolaşmaya
başlar.
Ansızın bir kuyudur, kazar;
Ansızın bir yoldur, keser;
Ansızın sokaktan, pazardan bir ahtır, kulağına
gelir.
Can şekillerini bir-bir okur-durur.
Hepsini de bilir, siler-süpürür;
Mademki pılı-pırtı kalmıyor, bu sefer de bari canı
yağmala.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Tanrı erinin
birini hedeflediğinde ona istediğini yapabileceğini, şahin gibi bir şekilde onu
avlayabileceğini öğrendik.
2.
Tanrı erinin
istediği kişinin gönlüne oturduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerini avladığını,
ona her şey yaptırabilecek hâkimiyet kurduğu, Mevlana Hazretlerinin bunun
farkında olarak canını da avlamasını Şems Hazretlerinden istediğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ