2020.(Mevlana Hazretlerinin
bize öğüdü)
Hem başsın, hem zülüf (Sevgilinin
saçı).
Hem anahtarsın (Araçsın,
vasıtasın, sebepsin), hem kilit (Kapatma aleti).
Hiçbir hastalığın yokken öksürüp (Gürültülü ses çıkarıp) duruyorsun;
Ne diye sesini titretirsin (Kısık
sesle konuşursun) öyle?
Sus, bırak artık söylenmeyi, hadi, yeni bir oyuna (Yetenek ve zekânı geliştirecek, kuralları belli olan, iyi
vakit geçirten eğlenceli işe) giriş;
Yüzlerce yeni oyunun vardır senin, ey yeni bitmiş
keçisakalı (Kendini değerli biri gibi göstermeye
çalışan).
O (Şems Hazretlerinin)
yüz, o alın hayranlık (Tutku ve aşırı istek)
kıblesi (Sıkıntılı bir durumda iken yardım umularak
başvurulan yer) kesildi, her bakanı, her göreni kendisinden geçirdi,
Müslümanlığı bile şaşırttı;
A Ay, kime benziyorsun sen?
Tanrı’ya hayranım ben, erlerin halkasındayım;
Bundan başka bir şeycikler bilmiyorum,
A Ay, kime benziyorsun sen?
Kulum (Tutkulu bir sevgiyle
Allah’a bağlanmışım), hürüm (Söz ve
davranışlarımda özgürüm).
Yıkılmışım (Eski
düşüncelerimi çökertmişim), mamurum (Yeniden
güzelce yapılanmışım).
Hem aşka düşmüş (Tutkulu bir
sevgiyle sevdiğime esir olmuşum), gönülden kalmışım (Aşkın dışında tüm isteklerden vazgeçmişim), hem gönlüm
neşeli (Mutluluktan dolayı dışa vurulan sevince sahibim);
A Ay, kime benziyorsun sen?
Başsız kalan (Yönetici,
başkan olmayan) her beden, can kesildi, Kalender (Gösterişsiz, sade
yaşamaktan hoşlanan, alçak gönüllü) oldu;
Mümin (İnanan) oldu,
kâfir (İnkâr eden)oldu;
Fakat A Ay, kime benziyorsun sen?
Ne mutlu uçsuz-bucaksız, dipsiz kıyısız bir denize
ayak atan;
Görür bir gözle o denize (Aşk
denizine) dalan kişiye;
A Ay, kime benziyorsun sen?
Mademki yolu bağlıyorsun, bari ahımızı (Acımızı, ağrımızı) duy;
Aman Allah diye feryat ediyoruz, Allah için olsun
feryadımızı işit.
Cana baktım, renksiz bir suya benziyordu;
Ansızın öyle bir balık beliriverdi (Âşık olacağım kişini görünür ve anlaşılır oldu) ki
suda.
O su coştu, varlık kaynadı, köpürdü, bir kuyuya
benzeyen şu dünya yayıldı, bir deniz kesildi.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Kendimizi
başkalarına değerli gibi göstermek istemek oyunundan vazgeçmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Kendimizi
yenilemek ve değiştirmek, kendi değer ve yeteneğimizi ortaya çıkarmak için
Allah dostlarını tutkulu bir sevgiyle bağlanıp aşk oyununa girişmemiz gerektiğini
öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin yiğit kişiler arasında olduğunu ve Allah’a hayranlık duyduğunu
öğrendik.
4.
Allah’ı seven ve
ulaşmak isteyene Allah’ın Ay yüzlü dostlarından birini tanıştırıp
yakınlaştırdığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
İç beş duyumuz ve dış beş duyumuzun algıladıklarından
çok daha fazlasına sahip olduğumuzu Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
Bize perde olan, yolumuzu kesen yeme, içme, dünya
güzelliklerine aşırı bağlanmaktan kendimizi kurtararak Mevlana Hazretlerinin
önerdiği oyuna başlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Evlana Hazretlerinin onca büyük ve yüce olmasına
rağmen kendinden daha büyük ve yüce kişiler olduğunu bildiğini, bu kişileri
aradığını, bulduklarını bize tanıttığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ