12 Şubat 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1980 İNCİ BEYİT

1980.(Mevlana Hazretlerinin bize öğüdü)
 İnanan tatlıdır (İnananın yüreği tatlıdır, tatlıyı seve-Hadis), tatlı (Hoşa gidecek şekilde) sever, tatlı  (Kulağa hoş gelen, rahatlatan, dinlendiren, sevindiren şeyler) söyler;

Aşk yücedir (Yüksektir, uludur, büyüktür, eşsiz ve benzersiz özellikler taşıyandır) , yücelir durur.
Ne dille söyleyeyim sana ki sen o dili bilmeyesin?

Topallıya-topallıya o kadar koş ki ayağında derman kalmasın;
İşte o vakit padişahtan yüzlerce Yörük at (Kolayca yol alacak imkan) gelir sana.

Bir âşık ölüm halindeydi, ölüyordu;
Birisi, can verme halinde ona, nasıl oluyor da gülüyorsun dedi.

Âşık, nasıl gülmeyeyim dedi, tamamıyla ağız kesildim, dişlerimi göstermeden gülüp duruyorum, yüzlerce gülüş kesildim ben;

Çünkü yarım kamıştı, şimdi şeker kesildim, öbür yarım da şekerler saçmayı kuruyor, o yana yöneldi.

Kim gülerek can vermezse mum deme ona;
Amber kırıldığı, ezildiği zaman daha fazla koku verir.

Ey adı-sanı dünyalara yayılan, sana verilecek şey candır;
Sen sevgilinin çalgıcısısın, ne diye tutar da ekmeğe tamah  (Doymazlık) edersin?

Söyle;
Kimse kesesini boşaltmasın, kimse hırkasını atmasın;
Tanrının kesesinden kimin ümidi kesilmiştir, kim ondan ummuştur da mahrum olmuştur?

Gökyüzü, Tanrı kesesinden yüzlerce ışık saçmadadır;
Deniz Tanrı vergisiyle durmadan inciler serpmededir.

Gökyüzü saçıp duruyor amma şu verilenlerde sofra artığı ekmek ufaklarıdır ancak;
Sen göğü bırak da o sofraya lâyıksan oraya yönel.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Sıradan bir kişi olmaktan çıkmak, sevilen ve sayılan biri olmak için aşkı yaşayandan öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Aşk yolunda koşana Allah’tan yardım geleceğini öğrendik.
3.    Her sıradan kişinin ölümden korktuğunu fakat aşığın ölümü ve sonuçlarını bildiğinden gülerek can verdiğini öğrendik.
4.    Allah’tan bir şeyin olmasını isteyenin ve bekleyenin yoksun kalmayacağını öğrendik.
5.    Gökyüzünden her an nimetler geldiğini öğrendik.
                                    *
İşte böyle yaren;
Gördüğümüz, bildiğimiz nimetlerden çok daha fazlasının Allah’ın sofrasında olduğunu, bu sofraya yönelmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar