1980.(Mevlana Hazretlerinin bize
öğüdü)
İnanan tatlıdır
(İnananın yüreği tatlıdır, tatlıyı seve-Hadis),
tatlı (Hoşa gidecek şekilde) sever, tatlı (Kulağa hoş gelen,
rahatlatan, dinlendiren, sevindiren şeyler) söyler;
Aşk yücedir (Yüksektir, uludur,
büyüktür, eşsiz ve benzersiz özellikler taşıyandır) , yücelir durur.
Ne dille söyleyeyim sana ki sen o dili bilmeyesin?
Topallıya-topallıya o kadar koş ki ayağında derman
kalmasın;
İşte o vakit padişahtan yüzlerce Yörük at (Kolayca yol alacak imkan) gelir sana.
Bir âşık ölüm halindeydi, ölüyordu;
Birisi, can verme halinde ona, nasıl oluyor da
gülüyorsun dedi.
Âşık, nasıl gülmeyeyim dedi, tamamıyla ağız
kesildim, dişlerimi göstermeden gülüp duruyorum, yüzlerce gülüş kesildim ben;
Çünkü yarım kamıştı, şimdi şeker kesildim, öbür
yarım da şekerler saçmayı kuruyor, o yana yöneldi.
Kim gülerek can vermezse mum deme ona;
Amber kırıldığı, ezildiği zaman daha fazla koku
verir.
Ey adı-sanı dünyalara yayılan, sana verilecek şey candır;
Sen sevgilinin çalgıcısısın, ne diye tutar da ekmeğe
tamah (Doymazlık)
edersin?
Söyle;
Kimse kesesini boşaltmasın, kimse hırkasını atmasın;
Tanrının kesesinden kimin ümidi kesilmiştir, kim
ondan ummuştur da mahrum olmuştur?
Gökyüzü, Tanrı kesesinden yüzlerce ışık saçmadadır;
Deniz Tanrı vergisiyle durmadan inciler serpmededir.
Gökyüzü saçıp duruyor amma şu verilenlerde sofra
artığı ekmek ufaklarıdır ancak;
Sen göğü bırak da o sofraya lâyıksan oraya yönel.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Sıradan bir kişi
olmaktan çıkmak, sevilen ve sayılan biri olmak için aşkı yaşayandan öğrenmemiz
gerektiğini öğrendik.
2.
Aşk yolunda
koşana Allah’tan yardım geleceğini öğrendik.
3.
Her sıradan
kişinin ölümden korktuğunu fakat aşığın ölümü ve sonuçlarını bildiğinden
gülerek can verdiğini öğrendik.
4.
Allah’tan bir
şeyin olmasını isteyenin ve bekleyenin yoksun kalmayacağını öğrendik.
5.
Gökyüzünden her
an nimetler geldiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Gördüğümüz, bildiğimiz nimetlerden çok daha fazlasının
Allah’ın sofrasında olduğunu, bu sofraya yönelmemiz gerektiğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ