2000.(Mevlana Hazretlerinin
bize öğüdü)
Düşünceyi yaratandan
başka hiçbir düşünceye kapılma;
Ekmek, yemek kaygısı, düşüncesi
mi daha iyidir, sevgilinin kaygısı, düşüncesi
mi?
Allah’ın yeri bu kadar genişken ne diye şu
hapishaneye (Dünyaya) yamanıp (Üstünde) kaldın?
Düşünce düğümünü az düğümle (Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durumlarla az uğraş) de gönül açıklığını gör, uçsuz bucaksız gönlü seyret.
Şu söylenmeyi bırak, sözden vazgeç, geç candan, geç
cihandan da o vakit canı da seyret, cihanı da.
Sözden kaldım;
Sen gel, beni kucakla (İçine
al, çepeçevre sar, kuşat);
Ben seni değil;
Yakın ol (Yakın ilişki kur)
bana, kaynaş (Ayrılmayacak bir biçimde birleş,
derinleş, iyi anlaş), birleş (Aynı amaç çevresinde toplan) benimle, yoldaş (Yol arkadaşı) olmanı (İstiyorum),
konuk (Gelip az kalıp giden) olmanı istemiyorum.
Bir aslan var, coşup köpürüyor;
Bir kan var, şimdilik uyuyor, ne diye eşeğe kul-köle
kesildin (Dünyaya sevgiyle bağlanıp hizmet eden oldun),
padişah oğlusun, pek yücesin sen.
Seni birçok perişanlıklardan satın alan altınlar
döker, paralar verir de şimdicek satın alır gider.
Deve bile çalışıp çabalamadan ormandan gelemez, sen
o yerden kolayca nasıl geldin ey can?
Yüz yerde ayak diredin (Düşünceni
ve davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak istedin),
buradan gitmem diye direndin durdun, insansın, insan yaratılmışsın, kendine gel
diye kulağını çektim, burdum (Dikkatli davranmanız için
uyarıda bulundum).
Dokuz mavi göğü devre soktum, döndürüp duruyorum, a
obur şeyh, sen ne diye inat örmede (Karşı çıkmadasın,
karşı düşünce ileri sürmedesin), savaş eğirmedesin (Kavga hazırlığı yapmadasın)?
İslere (Dumanın değdiği
yerde bıraktığı kara lekeye) bulanmış tencere gibi tutmaç (Dört köşe kesilmiş
küçük hamur parçalarından yapılmış yoğurtlu çorba) peşindesin;
Nerde Kerremnâ (Asalet,
soyluluk, cömertlik) sırrına mazhar (Aklın
erişemediği, açıklayamadığı veya çözemediği bilgiye sahip) oluşundan
doğan ululuk, nerde padişahça himmet (İyilik, iyi
davranma, yardım etme), gayret (Çalışma, çaba,
çalışma isteği)?
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Dünyaya ait
işlere tüm düşüncemizi verirsek görüş yeteneğimizin kısıtlanacağını öğrendik.
2.
İnsanların
anlaşılmaz, karışık, çözümlenmesi çok zor varlıklar olduğunu öğrendik.
3.
Allah’ın güzel sanatını,
yaratıcı sanatını görmek, görmeye çalışmak gerektiğini öğrendik.
4.
Gönlümüzün ve
canımızın aklımızın ve düşüncemizin çok üstünde yeteneğe ve güzelliklere erişme
gücü olduğunu öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri bizi yetiştirmek için uğraştığını, kendisine dost olarak sarılmamız
gerektiğini, gelişmemize engel olan benliğimizin dirençlerini kırıp geçmemiz,
dünyaya sevgiyle bağlanmaktan vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri pisliklere bulaşmış sıradan bir
insan gibi yaşam sürmemize razı olmadığını, Allah’ın yücelerdeki hazinesinden
pay almamız için istememiz ve gayret sarf etmemiz, asil ve soylu kullarından
olmak için çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Hazreti Mevlana’nın kendisine yaklaşıp dost olana
yardım ettiğini, bizi kendimizi, özümüzü getirdiğini, Allah’ın
Hazinesine
giden yolu öğreteceğini, bizi Allah’ın beğeneceği kullar arasına sokacağını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ