14 Şubat 2016 Pazar

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2000 İNCİ BEYİT

2000.(Mevlana Hazretlerinin bize öğüdü)
Düşünceyi yaratandan başka hiçbir düşünceye kapılma;
Ekmek, yemek kaygısı, düşüncesi mi daha iyidir, sevgilinin kaygısı, düşüncesi mi?

Allah’ın yeri bu kadar genişken ne diye şu hapishaneye (Dünyaya) yamanıp (Üstünde) kaldın?

Düşünce düğümünü az düğümle (Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durumlarla az uğraş) de gönül açıklığını gör, uçsuz bucaksız gönlü seyret.

Şu söylenmeyi bırak, sözden vazgeç, geç candan, geç cihandan da o vakit canı da seyret, cihanı da.

Sözden kaldım;
Sen gel, beni kucakla (İçine al, çepeçevre sar, kuşat);
Ben seni değil;

Yakın ol (Yakın ilişki kur) bana, kaynaş (Ayrılmayacak bir biçimde birleş, derinleş, iyi anlaş), birleş  (Aynı amaç çevresinde toplan) benimle, yoldaş (Yol arkadaşı) olmanı (İstiyorum), konuk (Gelip az kalıp giden) olmanı istemiyorum.

Bir aslan var, coşup köpürüyor;
Bir kan var, şimdilik uyuyor, ne diye eşeğe kul-köle kesildin (Dünyaya sevgiyle bağlanıp hizmet eden oldun), padişah oğlusun, pek yücesin sen.

Seni birçok perişanlıklardan satın alan altınlar döker, paralar verir de şimdicek satın alır gider.

Deve bile çalışıp çabalamadan ormandan gelemez, sen o yerden kolayca nasıl geldin ey can?

Yüz yerde ayak diredin (Düşünceni ve davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi tutumundan şaşmamak istedin), buradan gitmem diye direndin durdun, insansın, insan yaratılmışsın, kendine gel diye kulağını çektim, burdum (Dikkatli davranmanız için uyarıda bulundum).

Dokuz mavi göğü devre soktum, döndürüp duruyorum, a obur şeyh, sen ne diye inat örmede (Karşı çıkmadasın, karşı düşünce ileri sürmedesin), savaş eğirmedesin (Kavga hazırlığı yapmadasın)?

İslere (Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara lekeye) bulanmış tencere gibi tutmaç  (Dört köşe kesilmiş küçük hamur parçalarından yapılmış yoğurtlu çorba) peşindesin;

Nerde Kerremnâ (Asalet, soyluluk, cömertlik) sırrına mazhar (Aklın erişemediği, açıklayamadığı veya çözemediği bilgiye sahip) oluşundan doğan ululuk, nerde padişahça himmet (İyilik, iyi davranma, yardım etme), gayret (Çalışma, çaba, çalışma isteği)?
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Dünyaya ait işlere tüm düşüncemizi verirsek görüş yeteneğimizin kısıtlanacağını öğrendik.
2.    İnsanların anlaşılmaz, karışık, çözümlenmesi çok zor varlıklar olduğunu öğrendik.
3.    Allah’ın güzel sanatını, yaratıcı sanatını görmek, görmeye çalışmak gerektiğini öğrendik.
4.    Gönlümüzün ve canımızın aklımızın ve düşüncemizin çok üstünde yeteneğe ve güzelliklere erişme gücü olduğunu öğrendik.
5.    Mevlana Hazretleri bizi yetiştirmek için uğraştığını, kendisine dost olarak sarılmamız gerektiğini, gelişmemize engel olan benliğimizin dirençlerini kırıp geçmemiz, dünyaya sevgiyle bağlanmaktan vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik.
                                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri pisliklere bulaşmış sıradan bir insan gibi yaşam sürmemize razı olmadığını, Allah’ın yücelerdeki hazinesinden pay almamız için istememiz ve gayret sarf etmemiz, asil ve soylu kullarından olmak için çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’nın kendisine yaklaşıp dost olana yardım ettiğini, bizi kendimizi, özümüzü getirdiğini, Allah’ın
 Hazinesine giden yolu öğreteceğini, bizi Allah’ın beğeneceği kullar arasına sokacağını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar