1920.( Mevlana Hazretlerinin
Şems Hazretlerini ile ilişkisini anlatımı)
Hem uzaksın, yabancısın, hem yakınsın, hısımsın (Akrabasın).
Hem geçmişsin, hem gelecek.
Hem kötü düşünceli bir dostsun, hem yaralarsın,
zehir kesilirsin, hem de balsın, şerbetsin sen.
Ey kendinden geçenlerin yollarını vuran, kesen!
Ey yoksullara define kesilen, hazne (Hazine) olan!
Yarabbi, ne de hoş bir hale gelir onlar, seni
kucaklarına aldıkları (Sevmeye başladıkları) zaman.
Aklım başımda mı, o gün kavgalara girişirim,
gürültüler çıkarırım;
Fakat sarhoş muyum, o gün dayanırım, susar-dururum.
Bir hamle (İleri atıl,
saldır), bir hamle daha;
Çünkü gece geldi çattı, karartı bastı;
Çevik davran, Türklük et (Saldır,
yağmala), yumuşaklığın Tacikliğin (Kaçmanın)
lüzumu yok.
Zayıfladıysak, aşkınla boynumuz inceldiyse Ay gibi
bedensiz yaşayan bir başımız var ya, bu da yeter bize.
Padişahız, üç günlük padişah değil;
Lâ’liz (Negatif enerjini
pozitife çeviririz), firuze (Mal para olarak
zengin etmek) değil.
Aşkız, öyle kolayına bir iş değil;
Sarhoşuz, şarapla değil.
Bana istedikleri kadar kötü desinler, beni
istedikleri kadar kınasınlar;
Güzellere (Soylu, ahlaki
üstünlük, sakin, hoş, iyi, doğru olanlara), kulum-köleyim (Sevgiyle bağlanıp hizmet ederim);
Bana iyilik bile etse çirkinle (Hoş olmayan, yakışık almayan söz ve davranışlarda
bulunanlarla, karanlıkta kalmış, yalanla gizlice kötü işi, gizli oyunu olan şüpheli
kişilerle) konuşup kaynaşamam ben.
(Şems Hazretlerinin) Pek
çok âşıkları var;
Onlara haset ederim (Kıskanırım)
de onun en yakını olduğum halde gene de yabancı gibi dururum.
Mahremden (Sırdaşından)
de yüzünü örter, namahremden (Sırdaş olmayandan)
de;
Birisini ona (Beni)
takdim ederler de filan kulun derler, o da acayip, kim-kim diye sorar.
Söz söylemek çocukluktur, susmak adamlık,
erlik;
Sen çevik bir Rüstem misin (Savaş
kahramanı mısın)?
Ne gezer, çelik-çomak oynayan bir çocuksun sen.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1. Allah dostlarının sevgisini kazanmak için yiğitçe
hareket etmemiz gerektiğini öğrendik.
2. Allah dostlarının kendilerini fazla göstermediklerini
fakat bizim her davranışımızı bilecek ve yardım edecek kadar yakın olduklarını
öğrendik.
3. Ne arıyorsak aradığımızı Şems Hazretlerinde
bulabileceğimizi öğrendik.
4. Allah dostlarını sevmenin çirkinliklerden kendimizi
kurtarıp ebedi güzellikler kazandıracağını öğrendik.
5. Halkın bizi kınamasına aldırmadan Allah dostlarını
sevmemiz ve onlara hizmet etmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Parlak, hoş sözlerin çok olduğunu, böyle sözleri bizim
söylememizin çocuksu bir davranış olduğunu, susarak güzel öğütleri dinleyici
olmamız ve öğüdü yerine getirecek yiğitlikte olmamız, sonuç alacak işler
yapmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ