18 Şubat 2016 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2040 İNCİ BEYİT

2040.(Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini davet çağrısı)
Bu coşkunluğum, gene ateşinden amma ister sür beni, kov, ister çağır, kabul et, sana kulum-köleyim (Tutkulu bir sevgiyle seven, bağlanan, hizmet eden biriyim) ben.

Şu bilgim, bilgine perde kesildi (Kendi bildiğime saplanıp kaldığımdan, senin öğreteceklerine bu davranışım engel oldu), bu yok-yoksul kulun (Sana ihtiyaç duyan, sana tutkulu bir sevgiyle bağlanan fakirin ) feryadı (Haykırışı), bilgiden, anlayıştan.

Gâh (Bazen) şarabı (Kendimden geçişimi) anarım, güzelden bahsederim, böylece lütfuna (İyiliklerine) örnekler getiririm;
Fakat Tanrının birlik âlemine şu ikisi, nasıl olur da sığar.

Ey Tebrizli Tanrı Şem’si, sen öylesine bir sahipsin ki gülüp durmadasın;
Nasıl olur da böyle bir sabahın ardında zahmetlerle (Güçlüklerle) dolu bir gece bulunabilir?

Kimin mahallesinde dönüp dolaşıyorsun, ne istiyorsun ki benim gibi ayağın bağlandı senin de, o otağdaki dilberden (Alımlı, güzel kadından) mahrum kaldın?

Ona (Tebrizli Tanrı Şems’ine) bağlansaydın her bağdan (İlgiden, ilişkiden, birbirini tutmadan) kurtulurdun, ne kimseye hizmet etmeyi isterdin, ne padişahlığı, ne sultanlığı.

Sarhoşların hizmetleri gibi senin hizmetin de bir masal oldu;
Adeta balık gibi, lüzumu yokken su içinde secde (Saygı gösteriyorsun) ediyorsun.

Sarhoş olup yıkıldı da secde ettiği yer su oldu;
Sevabı (Tanrı tarafından ödüllendirileceği inanılan davranıştan) bile boşladı (İlgi göstermedi), yoldan (Amacına ulaşmak için başvurulan yöntemden), yolsuzluktan (Kötü davranışlardan) kurtuldu, yapayalnız, tek başına kaldı.

Mademki suyun içindesin, yol nerde?
Mademki mihrap (Umut bağlanan yer) kesildin, sana secde edecekler (Saygı gösterecekler), sen kime secde edeceksin (Kime saygı göstereceksin)?
Ne zulmeden (Yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, eziyet, cefa) var, ne tövbe eden (İşlediği bir suçtan veya günahtan pişman olup bir daha yapmamaya karar veren var);
Ne anan (Seni aklına getirip sözünü eden, düşünen, hatırlayan) var, ne unutan (Hatırdan gönülden çıkaran).

Canım efendim, biz, bu evden başka bir yere gitmiyoruz;
Yarabbi, burada her an seyre-seyrana dalmak ne hoş.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini tutkulu bir sevgiyle sevdiğini, bağlandığını, hizmet ettiğini böylece tün kendisinin zahmetlerden, bağlardan, çeşitli zorlayıcı isteklerden kurtulduğunu öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin yaklaşımına güldüğünü, sevdiğini, beğendiğini öğrendik.
                                    *
İşte böyle yaren;
Aşkın verdiği coşkunluktan ve seven kişinin sevdiğinden ayrı kalışından oluşan duygu dalgalanmasının Allah’ın birlik âlemine sığmadığını fakat olgunlaşmak için bu çeşit davranışların kişilere zarar vermediğini öğrendik, anladık.

Daha sade anlatmak gerekirse bir Allah dostu insanın diğer Allah dostu insanı böylesine sevmesinin hoş halka gözükmediğini fakat Allah sevgisini en derin biçimde öğrenmek, olgunlaşmak için bir geçilmesi gerekli yol olduğunu öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar