Meşrık-ı hurşid-i
burc-ı kırgun
Afıtab-ı ma
zimeşrık ha birun
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 1107 inci beyit açıklaması)
“ Gökteki güneşin tan yeri
kır renkli burçtur.
Bizim güneşimiz ise tan
yerlerinden dışarıdadır.”
Bizim güneşimiz zevalsiz olan
(Kaybolmayan, yerinde kalan) Tanrının ziyasıdır
(Işığıdır).
Gökteki güneş zevalsiz
değildir (Kaybolur, yerinden ayrılır).
Bu bedenin hayatı olan
hayvani canın bekası (Kalıcılığı), beden fani (Yok) oluncaya kadardır.
İnsani olan canın canı ise
daimi ve ebedidir.
Ey ten hapsinde hapis kalan.
Bakiy (Yok olmayacak) olan canı iste, tenin etrafında
dolaşma, ten bağından çözül.
O, bekasızdır (Ölümsüzdür).
Sözümü dinle ki ebedi candan
mahrum kalmayasın.
***
Gülşen-i tevhid İbrahim
Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1. İnsanda iki can olduğunu öğrendik.
2. İnsandaki canın birinin hayvani özelliklere sahip
olduğunu öğrendik.
3. İnsandaki ikinci canın hayvani cana da can veren ve
yok olmayacak olan can olduğunu öğrendik.
4. Bedenimize ait can ile çok uğraşarak cana can veren
ebedi olan canı ihmal etmememiz gerektiğini öğrendik.
5. İsteğimiz bedenimizdeki canın canı olması olduğunu
öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Vücudun isteklerine bağlı
kalan ve ona çalışanın daha değerli olan ölümsüzlük veren canı göremeyeceğini
ve yararlanamayacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ