24 Ekim 2013 Perşembe

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 143


Ez yek endişe ki ayed der derûn
Sad cihan kerded beyekdem ser nigun
 (Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 1029 inci beyit açıklaması)

“ İçe gelen bir fikirden yüzlerce âlemin bir anda harap olmasına imkân vardır.”

Ormanlar türlü-türlü fikirlerin gelmesinden bir an bile hali değildir.
Bazen aslan ve kaplan, bazen de misk göbekli ahu gelir.

Sen tetik bulun: bu orman boş değildir.
İnsan kısmının sureti şaşılacak şeydir.

Onun içinde fikirler dolaşıp durur.
Bu cesedi bir ırmak farz edersek fikirler sular gibi yeni-yeni ona akar, gelirler.

Her an Tanrı gayb aleminden türlü-türlü tedbirler onun içinde gönderilir.

                                 ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
                                 ***
Neler öğrendik:
1.    Gönlümüze hemen anlayamadığımız bilgilerin fikir olarak geldiğini öğrendik.
2.    Görünmeyen âlemden (Gayb âleminden) görünen âleme devamlı bilgi akışı olduğunu bunun fikir seviyesinde olduğunu öğrendik.
3.    Fikir seviyesinde gelen bilgilerin hemen anlaşılamayacağını, gönül gözünü görmeye, gönül aynasını temizleyip parlatanların bu gelen bilgilerden haberdar olabileceğini öğrendik.
4.    Allah âleminden kaynaklı devamlı gelen bilgilerin başarılı bir şekilde kullanılması için kendimizi hazırlamamız gerektiğini öğrendik.
                                            *
İşte böyle yaren,

Bir şeyin hakikatini bilmek, yerinde ve zamanında yararlı olarak kullanmak tesadüfü olamaz.

Kişinin gönül temizliği yapması, isteklerin çokluğundan kendini arındırması, temiz ve kaliteli bilgiler ile kendini donatması gerekmektedir.

Hayatın tamamını kapsayan ve önemle yapılması gereken gönül temizliğidir.
 Gönül her an söz ve davranışları yanlış değerlendirmesiyle kirlenir ve önemsiz ve değersiz işlere kendiliğinden akarak işe yaramaz alanlara gücünü harcayabilir.

RAVLİ GÖNÜL yazarak Googleden incelemelisin.


                                       *

Popüler Yayınlar