Verne çon şud şahid-i tu pir har
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 712 inci beyit açıklaması)
“ Beşerdeki (İnsandaki) güzellik, altın yaldız gibidir.
Böyle olmasaydı sevgilinin
güzel, zamanla kart eşek gibi çirkin olur muydu?”
Suret (Dıştan görünen şekil), dostun yüzüne aynadır.
Surette ne görürsen hepsi O’dur.
Suret nakışlarına sen âşık
olma.
Tasvir (Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde
canlandırma) edilen: tasvir edendir, iyice bak.
Bu suret, zevalsiz (Sonu olmayan) olan Allah’ın aynasıdır.
Bu aynada parıldayan Hakkın
cemalidir (Yüzü).
Suret gözü, suretlerden
başkasını görmez.
Mana gözünü aç da öyle bak.
Hoş olan manadan gelen
hoşluktur.
Suretten gelen hoşluk ise
ateştir.
***
Gülşen-i tevhid İbrahim
ŞahidiÇeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.
***
Neler öğrendik:
1.
İnsanlarda
gördüğümüz güzelliğin Allah’ın aynada görüldüğü gibi görmemiz olduğunu
öğrendik.
2.
Güzelliğin
görüntüsünde kalmayıp o güzelliği yapanı arayıp bulmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Dış güzellikten
iç güzelliği görmek için mana ustası olmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Gördüğümüz
güzelliğin verdiği hoşluğun kaynağının Allah olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Nasıl ki bilinmeyenler
bilinenler üzerinden, görünmeyenler görünenler üzerinden tanınmaya, bilinmeye
ve anlatılmaya çalışılacağından bizim de o yolu kullanarak anlamaya çalışmamız
gerekmektedir.
Sadece güzelliğin hoşluk
tarafında kalırsak kısa süreli bir sevinç yaşarız.
Fakat hoşluğun kaynağına
ulaşırsak uzun süreli ve ebedi hoşluk içinde yaşama sansını elde ederiz.
Gördüğümüzle yetinmeyerek
daha ileriye gitmemiz, yani resme bakarak kalmamamız, o resmi yapanı tanımamız
gerektiğini öğrendik, anladık.
RAVLİ MANA
RAVLİ ÂLEM yazarak Googleden okumalısın.
*
RAVLİ