8 Ekim 2013 Salı

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 119

Ez muhakkik ta mukallid fark hâst
Kin çu Dâvud est van diger sadâst
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 493 inci beyit açıklaması)

“ Muhakkik (Hakikati araştırıp bulan. İç yüzüne inceleyerek vakıf olan.) kimse ile mukallit (Benzemeye veya benzetmeğe çalışan, taklit eden.) kimse arasında farklar vardır.

Muhakkik Davut gibidir (Güzel seslenişe sahip, sert insanı yumuşak hale getiren, katı durumda olanı yumuşatıp incelterek şekil veren), mukallit dağdan akseden seda (Yankı) gibidir.”

Taklidi olan iman özsüz kabuktur, cansız tendir.
Muhakkik bal dolu tulum gibidir.

Mukallit hile havası ile dolu tulumdur, imanının hiç itibarı (Saygınlığı) yoktur.

Çünkü o kötü mayalı münafık (İkiyüzlü, kalpsiz, vicdansız) mal ve canını kurtarmak için iman etmiştir.

Onun imanı bir tamahtan (Hırsla istemek, doymazlık, aç gözlülük, çok istemekten) ibarettir.

Safi iman sahibi olanda din vardır, Allah’a karşı huşu (Kendini alçaltarak Allah’ı yüceltmek) vardır.

                                 ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Söz ve davranışlarda aynılık olsa bile hakikati araştırıp inananla, taklit eden arasındaki farkı görmemiz, bilmemiz gerektiğini öğrendik.

2.   Dinin iç yüzünü araştırıp hakikati bulan kimsenin sıcaklığı, olumlu etkisi olduğunu, çekicili ve yumuşatıcı ve şekil veren yeteneğe sahip olduğunu öğrendik.

3.   Ben de sizler gibiyim görüntüsünü vermek isteyen, güven sağlamak için inancı kullananlara dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik.

4.   Gerçekten Allah’a iman etmiş kimselerin araştırmacı olduğunu, bilerek inandıklarını, düzeltici ve doğrultucu etkilerinin olduğunu öğrendik.

                                       *
İşte böyle yaren,

Hazreti Mevlana’nın “Bir yüzden diğer bir yüzü ayır” öğüdünü dikkatlice hayatımıza geçirmemiz, yanlış etkiler içine kapılmadan sağlam seçeneklerle tercihler yapmamız gerekmektedir.

Benzerlerin ve taklitlerin çoğaldığı günümüzde ucuz ve hemen kabul etmelerden vazgeçmemiz gerekmektedir.

Kaliteli olan elbette ki ulaşılması güç ve pahalıdır.
Taklitçiler de kaliteli olanı taklit ederek kolay kazanç sağlamak için bu gibi değerleri taklit ederek kolay kazanç sağlamak isterler.

Kolay yolu tercih edenler başkalarını aldattıklarını sanırlar ama aslında sonuç olarak da yanılmanın cezasını da öderler.

Taklitçileri doymaz, yeter demez, hal ve hareketlerinden anlarız.

Allah’ı bilen ve doğrulukla inananın Allah’ın verdiğine razı olduğundan, başına ne gelirse gelsin hoşlukla kabul edişinden, razı oluşundan anlarız.

Bu dünyada bize düşen vazifemizi yapmaya çalışmamız, hizmet etmemiz ve aldığımız sonuca razı olmamız gerekmektedir.
                                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar