9 Ekim 2013 Çarşamba

DERVİŞ YOLU GÜLŞEN-İ TEVHİD 121

Her ki ra baş ed tama’ elken buved
Ba tamâ’ key çeşm-i dil Ruşen buved
(Hazreti Mevlana, Mesnevi 2.inci cilt 579inci beyit açıklaması)

“ Kimde tama (Hırsla istemek, doymazlık, aç gözlülük, çok isteme) varsa o kimse peltek (Tutuk, titrek) olur, hakikati düz söyleyemez.

Tama’ ile hiç gönül gözü aydınlanır mı?”

Gönül gözü tama dan körleşir.
Çünkü batın (İç, kalp, gönül) gözünde fer (Işık, parlaklık, ziynet, süs, olgunluk, vakar, iktidar, kuvvet) ve nur kalmaz.

Gönül gözü kanaatle (Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek, kısmetinden fazlasına göz dikmemek, helâl ile yetinip haramı istememek, az şeyi de olsa kısmetine razı olmak) açılır.

Sabır (Acıya ve zorluğa katlanmak) ve kanaat sürmesini (Kanaat açısından bakmak) terk etme.

Gönül gözüne kanaat sürmesini çek ki Hakkın nuruyla o göz açılsın.
Gönül gözü açılınca can, gönül gözüyle nişansız (Alametsiz, işaretsiz) olan Hakkın cemalini apaçık görür.

Zevalsiz (Yok olmayacak) olan cemali (Yüzü) görününce de bu sebatsız olan cihandan (Yok olacak olan dünyadan) melâl (Can sıkıntısı, usanç, gam) gelir.

                                 ***
Gülşen-i tevhid İbrahim Şahidi
Çeviren Midhat bahari Beytur
İnkılap ve Aka kitapevleri Koll.Şrt.1967 basım.


                                 ***
Neler öğrendik:

1.   Hakikati herkesin olduğu gibi düz söyleyemediğini, lafı uzatarak-kısaltarak, bükerek-kıvırarak, başkası üstünden misal vererek söylemeye çalıştıklarını öğrendik.

2.   Hırsla isteyenlerin, doymazlık yapanların, aç gözlü davrananların, çok istemeyi alışkanlık haline getirenlerin ne dedikleri anlaşılabilir ne de istedikleri.

3.   Tama olanlar maksatlarını sakladıklarından, amaçlarını gizlediklerinden, kendilerini akıllı ve kurnaz olarak tanımladıklarını öğrendik.

4.   Kalp gözünün ve kulağının, gönül gözünün ve kulağının tama’dan temizlenmeden aktif hale gelemeyeceğini, gerçeği olduğu gibi anlayıp anlatamayacağını, dile getiremeyeceğini öğrendik.

5.     Kanaat ve sabır sahiplerinin sözü olduğu gibi söyleyebileceğini öğrendik.

6.   Kanaat ve sabrı çok önemsememiz gerektiğini, bu iki ayak olmadan Tanrı’ya doğru yol alamayacağımızı öğrendik.

                                       *
İşte böyle yaren,

Dünya işlerinde kurnaz davranmalar, hile yapanlar, göz boyayanlar, iradesi zayıf, düşkün olanlardan, eksik ve yetersiz olanlardan istifadelerle elde edişleri kâr sayanlar aslında küçük elde edişlerle kendilerini aldatırlar, kandırırlar.

Büyük av peşinde olanlar küçük avlarla oyalanmazlar.

                                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar