27 Aralık 2021 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 3550 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


3550. Şu beden toprağını taşıyan, çeken, can yelidir (Rüzgârıdır)...

Geceleyin can, bedenden ayrılınca beden, yıkılır-kalır.


Yel de geceleyin şu toprağı sevmez mi?

Aşk yelinin de benim şu toprağıma bir sevgisi var.


Gerçekten de yel durmaz, vefası yoktur (Sevgisi çabuk geçer)...

Fakat bu aşk, vefasızları bir uğurdan (İyi niteliği ile) vefa (Sevgiyi sürdüren, sevgi, dostluk bağlılığı) madeni (Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak) haline getirir.


Arayıp istediğin huy (Karakteri), dilediğin hal (İstediğin tutum ve tavır), ululanır (Büyüklenip) da baş çeker (Yolunu değiştirir)...

Fakat aşk, bir solukta dilediğini verir sana;

Var olsun, yaşadıkça yaşasın.


İki (Madde ve mana) dünyanın da Melekut aleminde (İzzet, saltanat ve büyüklük anlamına gelir.Allah’ın mülkü,   hükümranlığı ve âlemdeki düzenlemesi anlamına gelir.
“Böylece biz, kesin iman edenlerden olması için İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.”(Yüce Allah Hz. İbrahim’e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığını ve hükümranlığının azametini göstermiştir
) aşkın yarlığı (Buyruğu, emri) var...

Fakat terci' vakti (Geri dönüp tekrarlama zamanı) geldi;

Onu anlatmama imkan yok şimdi.


İnsan, boyuna güzelleşmek (Soyluluk, ahlaki üstünlük, sakinlik, hoşa gitmek) hünerler (Beceri isteyen ustalık) elde etmek ister;

Derken aşk gelir;

Sarhoş eder (Kendinden geçirir) insanı, alt-üst eder-gider.


Taş gibi gönül (Kalptedi katı ve değersiz olan duyguları


aşkın), inci (Şekli değişmeyen mücevher) haline gelmek ister;

Derken aşk gelir, inci elde etmekten de vaz geçirir onu, incisizlikten de.


Hırs (Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku), kerem (Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet) sahibi padişahların bile başlarına çorap örmek ister (Sonu belirsiz işlere karıştırmak kişiyi zorlayacağı şekilde mağdur etmek ister);

Fakat aşk küstahlarını (Saygısızlık, kabalık, terbiyesizlik) gördü mü, o da yola düşer, çekip gider.


Bu şehirde öylesine küstah (Saygısız, kaba, terbiyesiz) rintler (Gönül erleri) var ki gönülleri çalarlar;

Onları bir görsen bu halktan göz yumarsın.


Onlardan birinin sarhoş gözü, gönlünü (Kalbinde oluşan duygularının kaynağını) avlamak istedi mi, ne gönlünü korumaya bir çaren vardır, ne bir düzen (Hile) yapmaya gücün-kuvvetin.

                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                        ***

Neler öğrendik;

  1. Vücudumuzu ayakta tutan canımızın rüzgâr gibi gece çıkıp gidince vücudumuzun yıkılıp olduğu yerde kaldığını öğrendik.

  2. Aşk rüzgârının Mevlana Hazretlerinin toprağına sevgisi olduğunu öğrendik.

  3. Rüzgârın çabuk geçici olduğunu, aşkın bu rüzgârı iyi nitelikleri ile çok değerli şeyleri kapsayan kaynak haline getirdiğini, sevgiyi sürdüren, sevgi dostluk bağlılığı sağladığını öğrendik.

  4. Arayıp istediğimiz kişilik ve karektere ulaşınca büyüklenme hastalığı yakalanacağımızı, bu durumun kişinin yolunu değiştirmesinesebep olduğunu öğrendik.

  5. Aşkın uzun uğraşılar gerektirmeden bir solukta dilediğimizi verdiğini öğrendik.

  6. Allah aşkın buyruğu Hazreti İbrahim’e gökteki ve yerdeki hükümranlığını ve hükümranlığının azametini gösterdiğini, yetki verdiğini öğrendik.

  7. Aşkın insanı sarhoşlukla değiştireceğini, güzelleşmek, beceri isteğini yok edeceğini öğrendik.

  8. Hırsın büyük kişilerin bile başını belaya soktuğunu, aşkın böyle kişilerden saygısıylık gördüğü zaman o kişiden uzaklaşıp gittiğini öğrendik.

  9. Kendini kaba, saygısız, terbiyesiz gösteren Tanrı erlerinin uygun olan kişilerin gönüllerini çalıp olgunlaştırdıklarını öğrendik.

                         *

İşte böyle yaren;

Avcı bir Allah dostunun sarhoş gözü gönlümüzü avlamak istediği zaman duygu ve düşüncelerimizi korumaya çaresiz kalacağımızı, onun avı olmaktan başka çaremiz olmayacağını öğrendik, anladık.

                         *

RAVLİ


Popüler Yayınlar