(Mevlana Hazretleri
Bilen kişinin özelliklerini anlatıyor)
3560. Bilen, gâh (Bazen) yırtar, söker, gâh (Bazen)
yamar-diker;
Gâh (Bazen)
padişahlık (Yönetir) eder, gâh (Bazen) peygamberlik (Tanrıdan
haber getirir).
Senin tevillerine (Sözü çevirip söze ayrı bir mana vermeye kalkışmaya) sığmaz
o;
Çünkü sen işe-güce bakarsın, o
asla (Gerçeğine, esasına, kaynağına, geliş çizgisine)
- temele (En önemli yerine, belli başlı görünürlüğüne,
çıktığı yere, görünmeyen kısmına, esasına) bakar.
Varlığınla (Sahip olduğun bilgi, görgü, mal, mülk, makam ile)
bakma ona, kendinden çık, varlığından sıyrıl (Eski
kazanımlarını yok say);
Çünkü sınırsız şeyi sınırlı şey
kaplayıp kavrayamaz.
Sus a tazı nefis (İstekleri ihtiyaç gibi gösteren, yönlendiren), sus da
tekrardan söyleme, söyleme demeyeyim sana.
A taze yüzlü, söyle, pek usanma;
Temelinden taze yüzlüsün sen.
Aptalca bir hayal, gelir-çatarsa
seni aldanmış bulur, aptal görür de ondan gelir - çatar.
Bir sille vurur da çıkar o hayali
gönlünden;
Her boş-boğaz da görsün, ibret alsın.
Kötü ( Hoşa
gitmeyen, fena, beğenilmeyen) hayal (Zihinde
tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey), şeytan (İnsanları Allah’ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe
yönelten varlık) elçisidir (Uzlaşma sağlamak, iş
bitirmek için birinin yanına giden kişi);
Tanrı elçisine sığın da tövbe
ettir ona.
Sana bir hayal (Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen
şey) gelir, takılır yolundan - izinden düşmezsin;
Bir vehim (Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getiren yanlış ve
yersiz düşünce) de gelir, sarartır - soldurur seni.
Bir hayal vardır, aydın güneşe
benzer;
Bir hayal da vardır, utanmaz,
kara-kara gece gibidir.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Bilen kişinin bazen yönettiğini, bazen Tanrı’dan haberler verdiğini, bazen
bozduğunu, bazen bozuğu onardığını öğrendik.
2.
Bilen kişinin bizim bilgimizle, bakışımızla
bakmadığını, onun daha derin bilgi ile analiz yaptığını öğrendik.
3.
Bilen kişinin sınırsız bilgi ile hareket ettiğini,
kendi sahip olduğumuz olanaklarla bakmakla anlayamayacağımızı, sahip
olduklarımızın etkisinden kurtulup söylediğini anlamaya çalışmamız gerektiğini
öğrendik.
4.
Bilen kişinin isteklerinin
esiri olmuş kişiye tekrar söylemesinin etkisi olmayacağını bildiğini
öğrendik.
5.
Bilen kişi aptalca bir hayale
aldanmış kişi ile karşılaşınca onun gönlünden hayali çıkardığını, gerçek yaşama
döndürdüğünü öğrendik.
6.
Bilen kişi kötü hayale
Şeytanın aracılık yaptığını bildiğinden peygambere sığınarak tövbe ettirerek
kurtaracağını öğrendik.
7.
Hayal geldiği zaman etkilenmeden, kötü, yanlış, yersiz
düşünceler gelince de etkisinde kalmadan işimizi gücümüzü devam ettirmemiz
gerektiğini öğrendik.
8.
Doyurulamayan
isteklerin gerçeklerden koparak içte hayal dünyası ile doyurmak tasarımlarının
tümüne hayal dendiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hayalin aydınlık, sıcaklık veren, yolumuzu aydınlatan etkisi olduğu gibi bizi karanlıkta hareketsiz
bırakan etkisi de olabileceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ