(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1870. Dün, adam-akıllı coşkun bir halde (Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurarak)
peşinden gittim;
Bana hiçbir şeycik sormadı, oturdu sustu.
Ona baktım;
Yani bir şey sordun, Ay gibi
yüzümü göremedin, nasıldın de, demek istedim.
Sevgilim yere baktı, yani yer
gibi alçal, kendinden geç dedi.
Yere secde ettim (Yere kapandım), öptüm yeri;
Yer gibiyim, sarhoşum (Çok fazla mutluluk duyanım), kendimden geçmişim demek
istedim.
Ne de hoş zaman, ne de güzel
susarken söyleyen;
Ne saki (İnsan
ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), ne olumsuz er, ne güzel içki.
Sen, hem sarhoşsun (Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmişsin), hem
sarhoşların sakisisin (Benlik duygusundan kurtulup
mutluluk isteyenlerin ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişisin);
Beze (Süsle)
meclisi (Konuşmak ve görüşmek için yapılan toplantıyı
varlığınla süsle) kaldır yüzündeki örtüyü (Güzel
yüzünü gizlemeye son ver).
Nakışlara bezenmiş (İnce işlerle süslenmiş) toprak, şarap içmeseydi (Tanrı şarabı içip sarhoş olmasaydı) ağaçlar, bu
çiçekleri nerden açarlardı?
* Sıfatlarını (Görev, ödev, toplumsal veya hukuki yeri ve özelliklerini),
karanlıklar (Işıksız ortam) içinde ara;
Çünkü zatında ışık da mahvolur-gider,
karanlık da.
* O karanlıkta, Ab-ı Hayata (Ölümsüzlüğe) ulaşırsın;
Fakat Ab-ı Hayatı da her
karanlıkta bulunmaz onun.
Nice gönüller, şimşek çakar,
oraya varır;
Fakat orda ayak direyip durmak (Bir düşünceyi, bir davranışı sonuna kadar sürdürmek, kendi
tutumundan şaşmamak) zordur.
***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin peşinden gittiğini, Şems Hazretlerine çok saygı
gösterdiğini, vücut hareketleri ile Şems Hazretlerinin davranışlarını
değerlendirdiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin ağzını oynatmadan söz söyleyen, Mevlana Hazretlerinin bunları
duyup gereğini yapan olduğunu öğrendik.
3.
Şems
Hazretleri nurlu yüzünü gösterdiği, harfsiz-sessiz konuştuğu o anda bulunduğu
topluluğun sevinçten sarhoş olduklarına, Allah’a inançlarının daha da
kuvvetlendiğini, herkesin kendinden geçtiğini öğrendik.
4.
Toprağa
nurlu kişilerin ayağının değmesi, bakması ile toprağın kendinden geçip sarhoş
olduklarını, bu sarhoşlukla bütün güzelliklini ortaya çıkardıklarını öğrendik.
5.
Çok
değerli olan her ne varsa uygun olmayan bulamasın diye bunun karanlıklar içinde
saklandığını, nurlu ışığa ulaşanların bu karanlığı yok edeceğini öğrendik.
6.
Ölümsüzlük
suyunun karanlıkta saklandığını, buraya ulaşan kişinin bu zorluğunu
katlanamayacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
ve Allah dostlarıyla sevgiyle, kültürüyle mayalanan kişilerin aşama
gösterdiğinde sözünü harfsiz, ses olmadan, kulağa ihtiyaç ve mesafenin
engellemesi olmadan, kişi ahrette olsa bile sözün engellenmediğini, söylendiğini,
anlaşılma sağlandığını, gerekenin yapıldığını, cevabın verildiğini öğrendik,
anladık.
(Gönülden-gönüle, kalpten-kalbe başkalarının göremeyeceği,
duyamayacağı yol)
*
RAVLİ