(Mevlana Hazretleri
kendini anlatıyor)
1780. Gerçekten de seher yeli esti
(Sabahın güneş doğmadan önceki zaman esen rüzgâr);
Esip geldiği zaman da çiçeklerin
açılıp saçılmasını müjdeledi.
Ondan, bir gerçeklik elbisesi
armağan oldu bana;
Gerçekçilik elbisesi yoktu eğnimde
(Omuzlarımda) zaten.
Ayrılıkla, uzak düşmekle öylesine
bir ateşe yandım ki sorma ne çeşit ateş olduğunu.
Sakının (Olabileceği
düşünülen kötülüklere karşı önlem alın) benden- sakının diye bağırıp
duran şu yanmış-yakılmış gönlün sesi duyulmuyor mu ki?
Uğradığım mihnetlerin (Sıkıntıların) zevkini süremedim;
İşte bu da kanlar içen, canlar
yakan zamanın bana ettiği hainliklerden biri.
Ben, senden yok olurum yok
olursam:
Senin yüzünden dirilirim
dirilirsem;
Komşu olursan bana, sensin komşum
ancak.
* Yunus gibi balık karnına düştüm,
orda eğleşip kaldım;
Fakat aşk gerçekleşince belimi
kırdılar benim.
A dostum, yanaklarıma bak;
Okumak biliyorsan o aşkın
vasıflarını yüzünde görür-okursun.
Öylesine sarhoşum, öylesine
sarhoşum ki bugün, çemberden fırladım, sınırı aştım bugün.
Öyle (O
yolda, o biçimde) bir şey (Kolay
tanımlanamayacak durumum) var ki, hatıra (Akla,
hayale) bile gelmez hani;
Öylesine (Aşırı bir biçimde) bir şeyim, öyleyim işte.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri seher yelinin insanı dinçleştirici etkisi ile kendisine baharın
geldiği müjdelendiğini öğrendik.
2.
Bu
müjde ile gerçeğin Mevlana Hazretlerini kuşattığını, gerçek dışı düşünceden
ayrılışın ateş gibi insana acı verdiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin gönlünden zarar görmemek için dikkatli olmamız gerektiğini
öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri sıkıntılar çekerek elde ettiklerinden sonra tam rahat edeceği sıra
hakikatin olduğu gibi açık olmadığını, perdelenmiş olduğunu, perdenin
kaldırılması ile canlar yakan hainlerin hakikatini gördüğünü öğrendik.
5.
Hakikati
arayanlara yakın komşu gibi yardım edeceğini, dirilme isteyene kendisi de
dirilerek yardım edeceğini öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretlerinin Yunus peygamber gibi balığın karnında rahatta olduğunu fakat aşka
düşürerek ağır yükü üstüne yüklediklerini öğrendik.
7.
Okumasını
bilenin insanın yüzüne bakıp okuyabildiğini öğrendik.
8.
Mevlana
Hazretlerinin Tanrı şarabını çok fazla içtiğini sarhoş olduğunu, sınırların
tutamadığı alanda hareket ettiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerini kolayca tarif edilemeyecek, tanımlanabilecek biri olmadığını,
kendisi kendisini tarif edemediğini, ancak ona tutkuyla seven, dostluğa devam
eden, onun işaretlerine göre hareket eden, karşılık beklemeden hizmet edenlerin
kendi ölçülerine göre tanıma fırsatı bulabileceklerini kendisinin beyanından
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ