18 Nisan 2020 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 1780 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri kendini anlatıyor)

1780. Gerçekten de seher yeli esti (Sabahın güneş doğmadan önceki zaman esen rüzgâr);
Esip geldiği zaman da çiçeklerin açılıp saçılmasını müjdeledi.

Ondan, bir gerçeklik elbisesi armağan oldu bana;
Gerçekçilik elbisesi yoktu eğnimde (Omuzlarımda) zaten.

Ayrılıkla, uzak düşmekle öylesine bir ateşe yandım ki sorma ne çeşit ateş olduğunu.

Sakının (Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlem alın) benden- sakının diye bağırıp duran şu yanmış-yakılmış gönlün sesi duyulmuyor mu ki?

Uğradığım mihnetlerin (Sıkıntıların) zevkini süremedim;
İşte bu da kanlar içen, canlar yakan zamanın bana ettiği hainliklerden biri.

Ben, senden yok olurum yok olursam:
Senin yüzünden dirilirim dirilirsem;
Komşu olursan bana, sensin komşum ancak.

* Yunus gibi balık karnına düştüm, orda eğleşip kaldım;
Fakat aşk gerçekleşince belimi kırdılar benim.

A dostum, yanaklarıma bak;
Okumak biliyorsan o aşkın vasıflarını yüzünde görür-okursun.

Öylesine sarhoşum, öylesine sarhoşum ki bugün, çemberden fırladım, sınırı aştım bugün.

Öyle (O yolda, o biçimde) bir şey (Kolay tanımlanamayacak durumum) var ki, hatıra (Akla, hayale) bile gelmez hani;
Öylesine (Aşırı bir biçimde) bir şeyim, öyleyim işte.
                      ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***                   
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri seher yelinin insanı dinçleştirici etkisi ile kendisine baharın geldiği müjdelendiğini öğrendik.
2.    Bu müjde ile gerçeğin Mevlana Hazretlerini kuşattığını, gerçek dışı düşünceden ayrılışın ateş gibi insana acı verdiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin gönlünden zarar görmemek için dikkatli olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri sıkıntılar çekerek elde ettiklerinden sonra tam rahat edeceği sıra hakikatin olduğu gibi açık olmadığını, perdelenmiş olduğunu, perdenin kaldırılması ile canlar yakan hainlerin hakikatini gördüğünü öğrendik.
5.    Hakikati arayanlara yakın komşu gibi yardım edeceğini, dirilme isteyene kendisi de dirilerek yardım edeceğini öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinin Yunus peygamber gibi balığın karnında rahatta olduğunu fakat aşka düşürerek ağır yükü üstüne yüklediklerini öğrendik.
7.    Okumasını bilenin insanın yüzüne bakıp okuyabildiğini öğrendik.
8.    Mevlana Hazretlerinin Tanrı şarabını çok fazla içtiğini sarhoş olduğunu, sınırların tutamadığı alanda hareket ettiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerini kolayca tarif edilemeyecek, tanımlanabilecek biri olmadığını, kendisi kendisini tarif edemediğini, ancak ona tutkuyla seven, dostluğa devam eden, onun işaretlerine göre hareket eden, karşılık beklemeden hizmet edenlerin kendi ölçülerine göre tanıma fırsatı bulabileceklerini kendisinin beyanından öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar