(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1700. Düşüncenin eline (Güvensizlik oluşturan tedirgin eden duygu, kötü bir şey
olacakmış gibi sebebi bilinmeyen gerginlik duygusuna, olmasını istemediğimiz
olayların gerginlik vermesi ortamına) bırakma beni:
Çünkü düşünce de bir başka kan
içici (Güçsüzleştiren, etkisizleştiren).
Saki (İnsan
ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), o ham (Gerçekleşme kolaylığı olmayan) şarabı sunmaz, o kadehi
döndürmezsen yüzlerce başka ham, zahmet verir-durur bana.
Borçluyum ama gene de al şu
hırkayı, ver rehine, başka bir borç al-gitsin.
Adımı, tortulu şarap (İşe yaramaz duruma gelmiş) içenlerin kulu-kölesi (Sevgiyle bağlanmış, dostluğunu devam ettiren, karşılıksız
hizmet eden) tak (Diye adlandır);
Tanrım, başka bir ad-san (Herkesçe tanınmış, işitilmiş olmak) istemiyorum ben.
A güzel, asla doymadım sana;
Fakat ayrılığa her an, doydum da
doydum.
Boyuna
görüyorum, bir gama (Tasaya, kaygıya, üzüntüye)
battıkça razı olmadasın;
İş böyleyken bu âşık nasıl doyar
gama?
Ne de kan içicidir, ne de
sarhoştur şu gönül ki gözüm ne ıslaklığa doyuyor, ne gözyaşına kanıyor.
Şu âleme (Yaşadığın dünyaya) doyduysan gel bana;
Hiç kimse benim âlemime doymaz.
Gördüm ki âşıkların arasında
ayrılık yok;
Benim gönlüm de ayrılığa,
yok-olmaz demeye doydu.
* Fakat sen, canlara İsrafil'sin
(Hayat verme, ölüm sonrası diriliş görevlisisin),
senin zir-bem (En ince ve kalın telden)
üfürüntülerine (Gözle görünmeyen ancak akla uygun
olarak meydana gelenleri söyleyişine) doymamışım, üfür (Söyle), üfle (Abartarak söyle).
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Düşüncenin
kavramlarla kendi özünü üretip oluşturduğunu, kavramların ait olduğumuz toplumu
anlayacağımızı ve anlaşılmak için bu kavramları kullanacağımızı öğrendik.
2.
Düşüncenin
gerçeğin yansıması olarak fikir olduğunu, bunu yargılama alanına çekince veya
dileklerin öne alınmasıyla olumsuz yönlerinin ağır basacağını öğrendik.
3.
Düşüncenin
toplum ile birlikte geliştiğinden bireysel düşünmenin gelişmeyi engellediğini
öğrendik.
4.
Kişi
kendini kendi düşüncesine teslim edince güç kaybedeceğini, etkisizleşeceğini,
Tanrı dostuna düşüncesini sevgiyle yöneltmesi gerektiğini öğrendik.
5.
İnsan
ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişinin Allah sözlerini kendi
ağzından söylediğini, dinleyenleri sarhoş edip kendinden geçirdiğini öğrendik.
6.
Dünya
yaşamına doymuş kişiyi Mevlana Hazretleri kendi dünyasına çağırdığını, kendi
dünyasının katılanların her an hayretle yeni bir sır öğreneceğini, yaşamına
mana katacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin insan kulağının hiç duymadığı akla yakın Allah sözlerini
söylediğini, bu sözlere Mevlana Hazretlerinin doymadığını, daha istediğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ