(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1790. Görünüşte şu aşağılık
yerdeyim ama canımla göklere ulaştım bugün.
Aklın kulağına yapıştım da a akıl
(Düşünce, anlama, kavrama gücü) dedim, çık
dışarı, çünkü senden kurtuldum bugün.
Elini yıka benden a akıl,
Mecnun'a (Tutkulu sevdadan ötürü kendimi kaybetmişliğe)
ulaştım ben bugün.
Yusuf (Güzel),
elime bir turunç (Portakal) verdi de iki elimi
de doğradım, yaralandım bugün.
O şarapla dolu ibrik (Emzikli kap), öyle bir hale getirdi beni ki bunca
küpleri (Geniş karınlı, dibi dar kap)
kırdım-döktüm bugün.
Bilmiyorum nerdeyim;
Ancak bulunduğum durak, kutlu bir
durak bugün.
Devlet, salma-nazlana kapıma
geldi de sarhoşlukla kapıyı kapadım ona bugün.
Dönüp gidince de peşine düştüm,
koşmaya başladım;
Bir soluk bile oturmadım bugün.
Biz, ona, ondan da yakınız
sırrını bildim de artık kendime tapıyorum bugün.
A Tebrizli Şemseddin, örme o saçları,
çünkü balık gibi bu oltadayım ben bugün.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri kendisinin akla, düşünceye, anlamaya, kavramaya bağlı olduğundan vücudunun
aşağılık yerde gözükmekte olduğunu, aşık
olarak bu bağlardan kurtulup canıyla göklere ulaşmış olduğunu öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerine âşık olması ile daha önce sevdiği, beğendiği
sevgi kaynaklarından vazgeçtiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini bakması ile Şems Hazretlerinin gönlünde Allah’ı
gördüğünü, kendinden geçtiğini, verilecek güç ve kuvvete kapıyı kapadığını
öğrendik.
4.
Şems
Hazretleri gidince Mevlana Hazretlerini hiç dinlenmeden aradığını öğrendik.
5.
Allah’ın
kuluna, kulundan da daha yakın olduğunu gören Mevlana Hazretlerinin Tanrı’nın
kendine olduğunu, başka yerde aramamak gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretleri; bizim Allah’ın yakınlığımızdan Allah’ın
bize daha yakın olma sırrını Mevlana
Hazretlerine bildirmesi ile Mevlana Hazretlerinin hayranlık duyarak kendisini
Şems Hazretlerine teslim ettiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ