(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
1850. Düşünce gemisini (Toplumsal gelişmeye bağlı olarak gelişen ruhen algılanabilen
asıl gerçekliği) kır-gitsin (Etkisizleştir);
Deniz gibi bir avucun var bugün.
* Ayın'dan, şın'dan, kaftan bir
baş çıkar (Harflerin etkisi, sihri ile uğraşma);
Çünkü yüzlerce adın var, o adlara
da sahipsin bugün (Harflerle kendini sınırlandırıp
küçülme).
Sus, söz neyini üfleme;
Mısırların var, şeker
kamışlıkların var bugün.
A ağlayan mum, adam-akıllı
yan-yakıl;
Kurtuluş çağı yakın gün ışımak
üzere.
Karanlıklar zincirine kutluluk
verecek, onları apaydın (Çok kültürlü, bilgili)
edecek mum, mumları kurtaracak ışık, doğmak üzere.
* Zulüm (Güçlü
bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı,
eziyet) de gizlendi, karanlıklar da;
Elif, hemzeli (Arapçada elifin adı) oldu mu gizlenir -gider(Elif beni karıştırma, hemzeyi desteklemeye geldim).
Yorumları (Sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa
kavuşturmayı) da güneşten işit, düş yormasını da (Rüya tabirini de);
Rüyada gizli-kapaklı söz duymadın
mı sen?
Söyleyen ışığın anlatışı böyle
olur;
Ne dudak vardır, ne ses vardır,
ne ağız vardır.
A dostum, Ay gibi beden
bulutundan sıyrıl, çık da yüzlerce iksiri (Hayatı
ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirmeyi ve başka olağan üstü etkiler
oluşturan sıvıyı) güneşten öğren.
Yeni Ay'da, dolan Ay da,
sabah-akşam, güneşin ardından zağar gibi bu yüzden koşar-durur.
***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Toplumun
doğru ve geçerli kabul ettirdikleri ile belirli sınırda olduklarını, bu
ezberden kurtulmak ve bu sınırından çıkarak, yok sayarak gerçek gelişmeyi
sağlamamız gerektiğini öğrendik.
2.
Harflerin
etki ve baskısından kendimizi kurtararak doyurucu, tat verici Mevlana
Hazretlerinin varlığına doğru yol almamız gerektiğini öğrendik.
3.
Büyük
ışık kendini gösterdiği göreve başladığı zaman küçük ışığın görevinin sona
erdiğini öğrendik.
4.
Karanlıktaki
harflerin, sözlerin, anlatımların aydınlık olunca aldatıcılığının kalmayacağını
öğrendik.
5.
Bir
yazının veya bir sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa
kavuşturacak, rüyayı yorumunu yapacak akıllı ve dosta yaptırmak gerektiğini
öğrendik.
6.
Vücuduna
çok bağlanmış kişinin gözüne koyu bir gözlük takmış gibi aydınlıktan kendini
mahrum eden kişi olduğunu, vücudunu çok önemseyen kişinin aydınlığı
engellediğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gündüz
güneş, gece ay ve insanların icat ettiği aydınlatma vasıtalarından faydalanarak
gidiş yolumuzun aydınlık olmasını sağlamamız, düşüncelerimizde üzüntüden,
sıkıntıdan, perişanlıktan kurtaracak, gereğince anlaşılıp bilinmeyen, ne
olacağı, sonu belli olmayan durumdan kurtaracak akıllı, dost, aydın kişi
bulmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ