4 Nisan 2020 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 1640 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

1640. Hiç kimsecik, aşkını gizleyemez;
Aşkın, layık (Uygun, yerinde) değildir bize, utanır (Sıkılır, çekinir) bizden ama gene de böyledir işte.

Ayrılığın, ateşlerle dolu bir mağaradır;
Acaba bir gün gelecek mi ki bu mağaradan başımı çıkarayım.

İnkârından (Kabul etmemekle, tanımazlıktan gelmekle) perdeler meydana gelmede;
O güzelin inkâra döşenme (Kötü sözler söyleme ve yerme) sakın.

Yusuf’un (Güzellik sembolünü) yüzünü bir kurt gibi görüyordun hani;
Çünkü o haset (Kıskançlık, çekemezlik) perdesi, böyle göstermedeydi o yüzü sana.

Hasetler (Kıskançlık, çekememezlik), insan canından kopar, gelişir;
Melek ol, insan şeklini bırak-gitsin.

O garaz (Gizli düşmanlık) tohumları, nefsin gıdasıdır:
Ektin mi, çaresiz biter.

Öküz, bülbül gibi ötemez;
Aklı-fikri başında olan akıl, sarhoşluğun zevkini bilemez.

Ne kurttan, Yusuf’un güzelim yüzündeki letafet (Güzellik, hoşluk, incelik) doğar, ne tavus kuşu, yılan yumurtası yumurtlar.

Yarın, öbür gün diye-diye şu yankesici (Hissettirmeden ustalıkla bir şeyler çalan) nefis, ömürleri aşırır-durur.

Bütün ömrün, bugündür ancak, başka gün değil;
Sen şu düzenbazın (Hile yoluyla aldatanın) vadesine inanma.
                      ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Aşkın gizlenemeyeceğini, normal insanın aşka layık olmadığını ama yine de vazgeçmediğini öğrendik.
2.    Aşkın ayrılık acısının insanı pişirdiğini, hamlıktan kurtardığını öğrendik.
3.    Ayrılık ateşinin sadece acı verdiğini düşünenlerin gerçekleri göremeyecek perdeleri kendilerinin oluşturduğunu öğrendik.
4.    Kıskanç bir kişinin melek yüzlü birini kurt yüzlü olarak değerlendirip aşağılamaya çalışacaklarını öğrendik.
5.    Gizli düşmanlık düşünmeye başlayınca nefsimizin emir ve kontrolüne girmiş olduğunu bilmemiz gerektiğini öğrendik.
6.    Her canlının farklı yeteneği olduğunu, öğrendik.
7.    Zevkin sarhoşluğunu aklı-fikri başında olanın bilemeyeceğini, içmeden sarhoş olmanın herkese nasip olmadığını öğrendik.
8.    Nefsin, zevkin sarhoşluğuna insanı bırakmadığını,  bugün-yarın diyerek ömrü tükettiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Bütün ömrümüzün bu gün olduğunu, sonraki zamana kendimizi bırakmamak gerektiğini, anı yaşamanın önemini anlamak gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV






Popüler Yayınlar